SABİT ÖZKESER / ÖZEL HABER
TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri ve Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, pandemi sürecinde uygulanan kısa çalışma ödeneği uygulaması ile işçi çıkarma yasağının uzatılmasını isteyerek, “TÜRK-İŞ olarak bu konuda talebimizi ilettik” dedi.
“ÇALIŞMA BAKANI İLE GÖRÜŞTÜK”
Başkanlar Kurulu Toplantısı’na katılmak üzere Adana’ya gelen TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, gazetecilerin sorularını yanıtladı. İşçi çıkışlarının yasaklanması ile ilgili kendilerinin Çalışma Bakanı ile görüştüklerini anlatan Ağar, “Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Aslında işçi çıkarmanın bir de cezası var. Onlar uygulanıyor mu, uygulanmıyor mu tam manasıyla bilgimiz yok. Eğer bir işçi çıkarma yasağı olmasına karşın işçi çıkartılıyorsa, bunun yasal yönden para cezası var.Bu parayı ödediği zaman işçi çıkartabiliyor. İşçiye çıkardığı zaman da işçinin yapacağı tek şey ‘işe dönme’ davası açmaktır. Başka çaresi yok” diye konuştu.
“İŞÇİNİN GÜVENCESİ OLMADIĞI ORTAYA ÇIKIYOR”
TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, “İşe Dönüş” davasını kazanan işçinin işe başlatılmaması durumunda 8 ay maaş ödeme kararının çıkartıldığına da dikkat çekerek, “İşveren 8 maaş ödediği zaman yine iş akdini feshetmiş oluyor. Ancak işçinin yasal haklarını vermiş oluyor. Bu durumla birlikte işçinin de iş güvencesinin olmadığı da ortaya çıkıyor. Çalışma hayatında sıkıntılar çok. Geçmiş yıllarda çalışma hayatında bir düzen olurken, bir işçi ve bir memur vardı. 4857 sayılı İş Kanunu eskiden ise 1475’di, bir de 657 sayılı devlet memuru vardı. Şimdi çalışanlar arasında denge bozuldu. İşyerlerinde eskiden bir işçi alacağı ücreti bilirdi” dedi. Ağar daha sonra sözlerini şöyle devam ettirdi:
“ÜCRET DENGESİZLİĞİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR”
“Kıdemle birlikte her Toplu İş Sözleşmede de ücreti artardı. Şimdi bütün işyerlerinde çoğunlukta 1.skala, 2. skala, üçüncü skala,dördüncü skala var. Bunun dışında 4 A var , 4 B var, 4 C var, sözleşmeli personel var . Yani 8 ayrı iş kolunda çalışan Sosyal Güvenliğe bağlı işçiler var. Değişik değişik ücretler var. Bu değişik ücretler elbette ki, işyerlerinde iş barışını bozmakta. Bununla ilgili çalışmalarımız, görüşmelerimiz var. Ücret dengesizliği var. Biz bu dengesizliği çözmek için çaba gösteriyoruz. Ücretler arasında büyük makas açıklığı var. Anayasa gereği yüksek ücret düşmez. Çok düşük ücretin yüksek ücrete gelme şansı hemen hemen yok denecek kadar makas açıklığı var. Cumhurbaşkanımız Genel Başkanımız Ergün Atalay’ı çağırarak makamında kabul etti. Görüşmede bu ücret dengesizliğinden bahsedildi. Biz de çalışma ödeneğinin daha uzatılmasını istiyoruz. İşten çıkarmaların olmamasını istiyoruz. Bu pandemi döneminde. Ayrıca devlet tarafından işverenlere yapılan desteğin de örgütlü işverenlere destek verilmesini istiyoruz. Yani sendikalı olan işyerlerine işverenlere destek verilmesini talep ediyoruz.”
“ÜYE SAYIMIZ 2.5 MİLYONDA 1 MİLYON 100 BİNE DÜŞTÜ”
Bir gazetecinin “Sendikacılığı gerçek anlamda yapabiliyor musunuz ?” şeklindeki soruyu ise TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, şöyle yanıtladı:
“Sendikacılıkta sıkıntı var. 1980’li yıllarda TÜRK-İŞ’in üye sayısı 2.5 milyondu. şimdi ise 1 milyon 100 bin civarında. Ben Adana Şubesi Başkanı iken; benim burada 7 bin üyem vardı, bu 7 bin üyenin olduğu yerde şimdi 700 kişi kalmadı. Bunun nedeni de birinci derece kamuların özelleştirilmesi… Yol İş-Sendikası’nın 170 bin üyesi vardı, bunun 130 bini kamudaydı . Şimdi ise 50 bin üyesi var ve bunun 40 bini kamu, 10 bini mahkeme kararıyla karayollarındaki işçiler…Kamunun yapmış olduğu işleri hep ihale yolu marifetiyle taşeron sistemine dönüldüğünden dolayı, emekli olanların yerine işçi alınmadı. Özelleştirilen yer 274 tane de iri ufaklı kamu özelleştirildi. Bunun içinde TEKEL var, ÇAYKUR var, Demir Çelik gibi daha niceleri var… 1995 yıllar dediğimiz zaman kamuda 850 bin kişi adına Toplu İş Sözleşme imzalardık. Geçen yıl 180 bin kişi adına sözleşme yaptık. Bu yıl inşallah kamuda 600 bin kişi adına toplu iş sözleşme yapacağız”.”
“İŞ KAZALARININ OLMAMASI İÇİN KANUNLARA UYMALIYIZ”
İş kazalarında geçmişe göre biraz azalma olduğuna da işaret eden Ağar, “Ama kanunlar uygulandığı takdirde. Bizim inşaatlarda yüksekten düşmelerde iş kazaları olmaktadır. Ayrıca her yıl bizim kamuda kar mücadelesinde ve asfalt dökümleri sırasında ara sıra iş kazası oluyor…İş kazasını önlemenin yolu işçi de işveren de bu yasaya tam uymalı.İşçi, bütün ekipmanlarını giyerse iş kazaları çok azalacağına inanıyorum. Ama bu ekipmanlara uymazsa, yükseğe çıkıp baretlerini giymezse, halatını takmayıp, güvenliğini sağlamazsa iş kazaları artar. Bu konuda bizim gibi Bakanlık da bu konuda titiz hareket ediyor” dedi.