Yerküre üzerinde yaşam suyla başlamıştır…
Su, tüm canlıların temel yaşamsal ihtiyacıdır. İklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarından biri olan kuraklıkla birlikte ülkemizdeki su kaynaklarımız da tükenme tehdidi altındadır. Hal böyleyken acaba suyu kullanma alışkanlıklarımızı sorgulamamız ve suyu kullanmaalışkanlıklarımızıhızla değiştirmemiz gerektiğini düşünmemiz doğru olmaz mı?
İnsan her zaman doğanın kaynaklarına muhtaçtır. Tüm canlılar doğayla uyumlu bir yaşamsal döngü içindeyken insan yalnızca doğadaki kaynakları tüketerek yaşamıştır. İnsan topluluklarının, yerleşik düzene geçip tarım yapmaya başladığı dönemle birlikte yerkürenin kaynaklarının tüketimiartmaya başlamış ve sanayi devrimiyle birlikte de kaynakların tüketimi en üst seviyeye ulaşmıştır. Öyle ki son yüzyılda insanların tüketim hızı, doğanın kendini yenileme hızından neredeyse beş katı fazladır. Sanayi devrimi sonrasında insanın ürettiği teknoloji ve bununla birlikte değişen tüketim kültürü insanın konfor alanını genişletmiştir. Gelişen bilimsel çalışmalarla birlikteinsan ömrü uzamıştır fakat bu durum aynı zamanda dünyanın da ömrünün kısalmasına neden olmuştur.
Su kaynaklarımızı korumak ve doğru kullanımını sağlamak için hepimizin yapacağı bir şey mutlaka vardır. Çünkü bilmek sorumluluk getirir. Bilmeliyiz kiyaşamımız boyunca tükettiğimiz herşeyin bir su miktarı karşılığı vardır. Örneğin, 1 kg pamuk tükettiğimizde12 ton su, bir porsiyon et tükettiğimizde 15 ton su, 1 A4 kağıt tükettiğimizde 10 lt su tüketmiş oluyoruz. 1 ton kağıt geri dönüştürüldüğünde ise 17 ağaç ve 26.500 lt su harcanmasını önlenmiş oluyor ve yine bilmeliyiz ki bir portakal yediğimizde tükettiğimiz su miktarı yalnızca onu yıkarken kullandığımız su değil veya bir dilim ekmek yerken tükettiğimiz su hamur yapılırken kullanılan su değil. Yani fiilen kullandığımız suyun çok daha fazlasını sanal olarak kullanmaktayız. Tükettiğimiz günlük su miktarının totalde karşılığını bilerek yani su ayak izimizi hesaplayarak ihtiyaçlarımızı belirlemeliyiz.
Tabiki ülkelerin ve yerel yönetimlerin iklim değişikliğine uyumlu yaşamak için projeler geliştirmesi gerekmektedir.Bunun yanı sıra sivil çalışmaların da takip edilmesi ve bireysel olarak bu sorunu çözmede üzerimize düşen sorumluluğualmamız bir insanlık görevidir. Doğayı korumak insanı korumaktır.Çünkü bizim doğaya ihtiyacımız vardır doğanın bize ihtiyacı yoktur. Su kaynaklarımızı böyle hoyratça harcamaya devam edersek Türkiye’nin su kaynakları yakında tükenebilir. Az tüketmek, geri dönüşüm ve tekrar kullanım hayatımızda tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmemiz, güncellememiz konusunda yeni düsturumuz olmalıdır.
Üzerinde yaşadığımız dünyayı iyileştirmek için ilk yapmamız gereken SU AYAK İZİMİZİ HESAPLAMAKhttps://www.yarininsuyu.com, https://www.yerkureyesaygi.orgAdreslerinden su ayak izinizi hesaplayabilirsiniz. Ayrıca yukarda paylaştığım adreslerde yer alan sosyal sorumluluk projelerinde, yerküredeki yaşamın devamlılığı ve gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzu yerine getirebilmemiz için farkındalık yaratacak birçok bilgiye de ulaşabilirsiniz.Ne demiştik bilmek sorumluluk getirir bilmek davranışımızı değiştirir…