Burhanettin Bulut: Türkiye’ye yakışmayan bir dönemi yaşıyoruz

SABİT ÖZKESER

 

CHP Adana Milletvekili Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Türkiye’ye yakışmayan ve demokrasisine uygun olmayan bir dönemi  yaşadıklarını belirterek, “Bu dönem 31 Mart seçimleriyle birlikte çok yükseldi” dedi.

“ERGENEKON VE BALYOZ GİBİ

YARGI MÜDAHALELERİ YAŞANIYOR”

Türkiye’de çokça anormal dönemler yaşandığına ve içinde darbe olan, büyük ekonomik krizler bulunan ve içerisinde Ergenekon ve Balyoz gibi yargı müdahalelerinin yaşandığını vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “Herkesin gördüğü gibi bu dönem de ona benzer bir dönem. Ama farklılıkları var.  Farklılıkları ilk defa bu kadar yaygın kesime müdahale var.Diğer dönemlerdeki müdahale edilen yapılarla mukayese edilemeyecek kadar büyük” diye konuştu.

“DEVLETİN KURUMLARI SANKİ  KENDİ

 KURUMLARIYMIŞ GİBİ KULLANILIYOR”

Bir diğer farklı unsurun da devlet olanaklarının hiç bu kadar kullanıldığı bir dönem olmadığına da dikkat çeken Bulut, “Devlet diye tabir ettiğimiz kurumlar şu anda iktidar tarafından sanki kendi kurumlarımız gibi, kendi yapılarıymış gibi kullanılıyor. Türkiye’ye yakışmayan, Türkiye’nin demokrasisine uygun olmayan bir dönem yaşıyoruz. Bu dönem 31 Mart seçimleriyle birlikte çok yükseldi. Yaşanılanları tarif ederken ama son dönemde söylediğimiz her iddianın somut bir gerekçesi var” dedi.

“BELEDİYE BAŞKANLARIMIZI HİZMET VEREMEZ HALE

 GETİRİLMESİ İÇİN ELLERİNDEN GELENİ YLAPTILAR”

Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan  CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “31 Mart seçimlerinden sonra  Türkiye yeni  bir döneme girdi. İlk başta ‘normalleşme’ adı altında toplumun daha çok duygularına hitap eden, beklentilerini karşılayan kısa bir dönem oldu. Ama o dönemden sonra Türkiye’de özellikle sanki 2 sandıktan bir tanesi genel seçimlerdeki sandığın geçerli, yerel seçimdeki sandığın ise geçersiz olduğu, illegal olduğu bir algı ile belediye başkanlarımıza önce mali, sonra uygulamalarda baskılar ve  daha sonrasında ise yargı üzerinden bir baskı gerçekleşti. Hizmet veremez hale getirilmesi için ellerinden geleni yaptılar. Daha sonra da bu iş yargı kanalıyla vicdanları yaralayan bir pozisyona döndü” diye konuştu. Bulut daha sonra sözlerini şöyle devam ettirdi:

“ERGENEKON VE BALYOZDA YAŞANANKÖTÜLÜKLERDEN

 DAHA ÇOĞU YAŞANACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR”

“Türkiye’de 19 Mart darbesininbelkibugüntarifederkenelbettetaraflaraçısındanbakıldığındadeğerindetarifedenler de varamaçokhissetmeden de tarifedenler var. BenimkanaattimErgenekonveBalyozdayaşananlargibiaradanzamangeçtikçeoradayapılankötülüklerinfenalıklarındahaçokortayaçıkacağı, dahaçokanlaşılacağı. Çünkü 19 Mart darbesiylebirliktebirçuvalaçıldıveçuvalakimvarsaiçineatıldı. Bununiçerisindeelbettesiyasibelediyebaşkanlarıilebirliktebürokratlar da konuldu.Cezaevindekiarkadaşlarımızya da mağduredilenarkadaşlarabaktığımızdaayrıbirhikaye var.Öyle bir hale geldi ki; hukukun hiç alakasının olmadığı, normal devlet yönetiminin hiç alakasının olmadığı  mafyavari yöntemlerle  insanlar sorgulandı, cezaevine atıldı. Neden  Ergenekon ve Balyoz diyorum; o dönemde nasıl ki işte buranın kasası denilen insanlar bir ekmeğe muhtaç şekilde gömüldüler ya da o dönemde intihar edenler kendince bir  mesaj vermek istedi. Ama biz o dönem o mesajları alamadık, bugün de bu yaşananlar ufak ufak kaleme alınacak, ufak ufak konuşulacak.

“CHP 50 YIL SONRA

BİRİNCİ PARTİ OLDU”

Sonuç itibariyle bu dönem insani açıdan da çok kabul edilebilecek bir dönem değil. Siyasi açıdan bakıldığında sonuçta bu ülke 22 yıldır 23 yıldır bu iktidara oy verdi. Oy verirken canı gönülden, canı yürekten  vermiştir.Elbette biz muhalefet olarak çeşitli sözler söylemişizdir. Bazen amacını aşan sözler söylemişizdir. Ama sonuçta iktidarı bu vatandaşı onayladı. 31 Mart seçimlerinden sonra onaylamadı ya da 31 Mart seçimlerinde şöyle bir mesaj verdi; bir de sizi görelim, bir de CHP’yi görelim. Bunu neden genel seçimlerle neden mukayese ediyorum, elbette bunun yerel seçim olduğunu ben de biliyorum ama CHP 50 yıl sonra 1. Parti oldu ve bunun yanında da Türkiye’nin dört bir yanından oy aldı. Yani Doğudan aldık, Kilis’ten aldık, Karadeniz’den aldık orada belediyelerimiz oldu. Sadece kıyı tarafından değil, iç Anadolu’dan da Kütahyası, Afyon’u… Mümkün değil alınamaz denilen birçok il alındı, Adıyaman alındı, birçok il kıl payı kaçırıldı. Bu Türkiye partisi olduğumuzun bir göstergesi. Belli ki partimiz iktidara  gidiyor, yarışı da siyaseten yapmanız gerekiyor. Ama şu anda o yarış siyaseten değil, işte iddianameler çıktı , belediye başkanlarımız  tutuklandı. O iddianamelerinin içinin boş olduğu ortada. Bunu biz de söylemiyoruz. Somut veriler mevcut…”

“TÜM KÖTÜLÜKLERİN BAŞI PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİDİR”

 

CHP Genel Başkan Yardımcı Burhanettin Bulut, Türkiye’de yaşanan demokratik çöküşün temel nedeninin Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi olduğunu da ileri sürerek, bu sistemin kuvvetler ayrılığını tamamen ortadan kaldırdığını ifade etti. Yasamanın yürütmenin himayesine girdiğini, Meclis’in Saray’da hazırlanan yasaları onaylayan bir yapıya dönüştüğünü savunan Bulut, yargı atamalarının da Cumhurbaşkanlığı eliyle yapılmasının bağımsızlığı imkânsız hale getirdiğini söyledi. Basının da bu sistem içinde denetim altına alındığını belirten Burhanettin Bulut, birçok medya kuruluşunun paravan şirketler üzerinden alındığını ve fiilen Saray tarafından yönetildiğini öne sürdü. Asgari ücret konusuna da değinen Bulut, “Türkiye’de asgari ücret, açlık ücretine dönüştü. Asgari ücretin Türkiye’de neredeyse herkesin aldığı maaş haline geldiğini belirten Bulut, mevcut ücretin işçi açısından açlık sınırı seviyesinde olduğunu söyledi.Asgari ücretin iki katına çıksa bile yetmeyeceğini dile getiren Bulut, çözümün devletin vergilerden vazgeçmesi ve doğrudan kaynak aktarması olduğunu ifade etti.