ÇKHD Başkanı Çiğdem Akça: Eşitlik tam anlamıyla yok
>> EVİN BAKIR/ ŞEYDA TURAÇLAR
Akça, “Gelecek nesiller için bir sivil toplum örgütlerinin temel hedefini anlamalarını çok önemsiyoruz. Eşitliğin tam olarak yaşanabilmesi için toplumda kadın ve erkek ayırmadan insan hakları temelinde bir yaşam kurulmasını çabalamamız gerekiyor” dedi. Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği Başkanı Çiğdem Akça’ya yönelttiğimiz sorular ile aldığımız yanıtlar şöyle:
-Şu an üzerinde çalıştığınız en önemli projeler neler ?
Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneğimiz 2013 yılında kurulmuş hak temelli çalışmalar yürüten bir savunuculuk derneğidir. Toplumda farkındalık yaratmayı hedefler yani sorunları öne çıkarıp tespitini sağlayıp çözüm yollarına temel alanlarda birlikte ulaşma hedefinde şuan da yaptığımız çalışmalar da yerel yönetimlerle iş birliği içindeyiz, koruma ve önleme çalışmalarını şuan da yürütüyoruz 8 aydır Yüreğir Belediyesi’nin kültür evlerinde avukat ve psikolog o mahallelere giderek orada yaşayan kültür evleri odaklı çalışıyoruz ve o mahallede ki kadınlarla enteraktif toplantılarla bir araya geliyoruz. orada ki kadınlarımızın sorularını cevaplayarak isteklerini dinleyerek ve atölye çalışmaları yaparak onları konun içine çekerek durum tespiti yapıyoruz. Derneğimize bağlı 2018 yılında kurduğumuz kadın ve çocuk dayanışma birimimiz var burada bizim temel mücadelemizden biri ihmal ve istismar ile mücadele etmek ve bir diğeri ise kadına yönelen ve aile içi şiddet mücadele etmek merkezimizin temel hedefi istismar mağdurlarının ve şiddet mağdurlarının bizden birebir ve bünyemizde olan avukat ve psikologlarla durum değerlendirmesi yapıyoruz.Eğer bizim çözeceğimiz bir sorunsa bizlerle bünyemizde çözüm yolu göstererek kendilerine yardımcı oluyoruz yoksa yerel yönetimlerle çalışan kadın dayanışma merkezleri veya psikolojik destek veren birimlerle bağlantıya geçiyoruz.hukuksal sorunlarda da baro kadın hakları komisyonuyla bir iş birliği içerisine giriyoruz.Önümüzde ki dönemde düşündüğümüz en önemli projelerimiz yine bilgilendirme faaliyeti farkındalık toplantılarına yine devam edeceğiz.Saha da olmaya da devam edeceğiz.Büyükşehir Belediyesi ve çevre belediyelere bağlı kadın dayanışma birimleri kuruldu bunlarda ki durumu izlemek istiyoruz,Böylelikle ilimizde yaşayan kadınların bu tip merkezlere başvuru oranının,başvurunun durumuna göre yaşanan şiddetin çeşitliliğine istismar olaylarına ve bu başvurulara nasıl çözüm üretildiğine konusuna veri toplayacağız.bu merkezimizde düzenli toplantılar yapıyoruz kurumsal kapasitemizi artırmak ve güçlendirmek çeşitli konu ve konuklarla burada bir araya geliyoruz.
-Devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları örgütleri arasında iş birliği sizce yeterli mi?
Bence yeterli değil Aile sosyal bakanlığı gibi yerlerde iletişim sağladığımızda geri dönüş alabiliyoruz. ama bu yeterli değil daha fazla gerekiyor düzenli toplantılarla ilimizdeki sorunları masaya yatırıp hep birlikte çözüm üretmemiz gerekiyor. Geçmişte karakola yönelik sivil toplum olarak çok çalışmalarımız olmuştu ama şimdi daha geriye gittiğini görüyoruz.sivil toplum örgütlerinin daha çok değer görmesini bekliyoruz.
-Medyanın kadın hakları konusunda ki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Medya kadın hakları alanında en önemli alanlardan birisi,yazılı ve görsel basın bu anlamda çok büyük önem arz ediyor.Sosyal medya da çok çabuk bilgi yayılabiliyor,o yüzden bu mecranın çok doğru kullanılması gerekiyor doğru haberlerde ortak tepkiyi yaratabilmek için çok önemli buluyorum.Basın mağdurların sesi,onları ortaya çıkaran güç.Daha özgün bir basın ve tarafsız olması gerekiyor.
-Gelecek nesillere kadın hakları konusunda ne tavsiye edersiniz?
Gelecek nesiller için bir sivil toplum örgütlerinin temel hedefini anlamalarını çok önemsiyoruz eşitliğin tam olarak yaşanabilmesi için toplumda kadın ve erkek ayırmadan insan hakları temelinde bir yaşam kurulmasını çabalamamız gerekiyor.Biz sivil toplum örgütlerinin bu toplumsal cinsiyet eşitliğiyle yaptığımız mücadelenin temel anlamı bu aslında yani temel insan hakları.toplumumuzda erkek egemen anlayış şeklinde yönetim var,en önemli noktalar da kadınlar yok bizim gelecek nesillerin başarması için gereken şey,cumhuriyetimizin devamı ve kadın-erkek Milletvekilliğinin mümkün oldukça eşit temsilciliği iş,sağlık ve eğitim alanında kadın ve erkeklerin muhtarlıktan belediye başkanlıklarına yani temel anlamda ülkeyi yöneten ve söz sahibi olan kesimlerde eşit temsil ve bunu başarması gelecek nesillere çok daha mutlu toplumda yaşayacaklardır.
-Bir kadın asla neyi kabullenmemeli?
bir kadın asla yenildiğini ve başaramayacağını kabullenmemeli. 3 temel sorun var: burada;Şiddet,işsizlik,eğitimsizlik kız çocukları büyütmenden itibaren eğitim de fırsat eşitliğinden mahrum bırakılıyor maalesef mağdur durumdalar daha çok toplumuzda erkek çocukların okutulduğu kız çocukların okutulmadığı ve toplumumuzda ataerkil anlayışı var maalesef ki…Köylerde,kasabalarda daha gelişmemiş yerlerde hala kız çocuklarımız çok mağdur durumda elbette erkek çocukları da eziliyor fakat kız çocuklarının eğitimden mahrum bırakılması çok önem taşıyor.Kız çocukları bunun için mücadele etmeli bizler de onların ellerinden tutmalıyız.ikinci olarak da işsizlik öne çıkıyor yeni iş imkanlarının açılması kadın kooperatiflerin evde mücadele ediyor mesela ev ekonomisine katkı da bulunabilmek için,bizim görevimiz kadınların ayakta durabilmesini sağlamak için imkanlar vermek kadın razı olmayacaksa dahi bizim onu güçlendirmemiz gerekiyor bunu kabullenmemesi ve mücadele devam edebilmesi için ve şiddet,şiddet konusunda güvende olduklarını bunu da kabullenmemeleri gerekiyor ama akıllı davranarak takip edecekler 2018 yılında kadın dayanışma merkezleri açarken bunu aile yılı dedikleri içinde çok önemsiyorum,aile danışma merkezlerinin yaygınlaşmasıdır.Aile psikologu bizde çok ihtiyaç halinde şuan da psikolojik rahatsızlığın aynı fiziksel rahatsızlıklar kadar normal olduğunu toplumda yerleşmesi ve ulaşabilinmesi gerekiyor.Mahallelerimizde bulunan sağlık ocağı ve de aile danışma merkezlerinde bir psikologla istihdam edilerek sağlanabilirlik çok önemsiyoruz.ve bunun da ücretsiz olması gerektiğini düşünüyoruz.burada evli çiftler beraber gidip tedavi olabilirler.şiddet olup dönülmez yola girmeden hele kadın cinayetlerinin çocukların önünde işlenen cinayetler işlenmeden bizim koruma önleme tedbirlerimizi almamız gerekiyor.ülkemizde en eksik yan bu bizim de sivil örgüt toplumu olarak da devlet ve kamu kurumlarına da en çok destek verebileceğimiz alanlarda birlikte yol yürüyerek daha fazla faydalanılarak ortak büyük faydalarından da topluma aksettirilmesi sağlayarak bunu çözebileceğimizi düşünüyorum.3 noktaya baktığımızda kadın asla hayattan vazgeçmemeli ve hayatını asla sonlandırmamalı ki önümüzde ki verilere baktığımızda intiharların da çok olduğunu görüyoruz,bu benim kaderim diye asla kabullenmemeli sivil toplum örgütleri ile yol yürüyerek hayatını bir düzene katmayı düşünmelidir.