Bilen: İşitme cihazlarıyla hayatı dolu dolu yaşayın

Sağlık 11.09.2024 - 16:11, Güncelleme: 11.09.2024 - 16:11 4234 kez okundu.
 

Bilen: İşitme cihazlarıyla hayatı dolu dolu yaşayın

Uzmanlara göre; işitme kaybına rağmen işitme cihazı kullanılmadığı durumda “Araç sesleri, korna sesleri, inşaat sesleri, insan sesleri gibi seslerin duyulmamasıyla güvensizlik hissi başlar. Kalabalık ortamlarda konuşulanları anlamama kişinin sosyal hayattan kopmasına, içine kapanmasına sebebiyet verir. Tedavi edilmeyen işitme kaybı kişide duyamamanın etkisiyle zamanla sosyal izolasyon, depresyon, alzheimer gibi hastalıklara yol açabilmektedir.”…
  >> SABİT ÖZKESER     “KAMU SPOTU MUTLAKA YAPILMALI” Adana’da 1984 yılından bu yana dünyanın en iyi işitme cihazı üreticilerinin Phonak, Widex, Siemens, Signia, Bruckhoff markalarını hastalarıyla buluşturan Evren İşitme Cihazları Satış ve Uygulama Merkezi Sahibi Sinan Bilen, işitme kaybına ne kadar erken müdahale edilirse o kadar olumlu sonuç alınabileceğini belirtirken, “Maalesef işitme cihazındaki biliçlendirme çalışmaları pek yeterli değil. Kamu spotu mutlaka yapılmalı” dedi. “EN SON TEKNOLOJİ CİHAZLAR DA MEVCUT” Çukurovaa Press’in sorularını İşletme Sorumlu Müdürü Odyolog Sena Ay ile birlikte yanıtlayan Evren İşitme Merkezleri Sahibi Sinan Bilen, dünyanın ilk su ve ter geçirmez işitme cihazının da kendilerinde bulunduğuna dikkat çekerek, “En son teknoloji cihazlarımız ve uzman kadromuzla işitmenin keyfini hastalarımıza doyasıya yaşatmak için hizmet sunuyoruz” diye konuştu. Bilen,  kamu spotları kullanımıyla birklikte işitme cihazındaki bilinçlendirme çalışmalarıyle daha çok insanlara bilgilendirici farklı projeler, programlar olabileceğini söyledi. “İŞİTME CİHAZLARINA ÜLKEMİZDE BİR ÖN YARGI İLE BAKILIYOR” Evren İşitme Merkezi Sahibi Sinan Bilen, işitme cihazlarına hala ülkemizde bir  ön yargı, bir çekingenlik olarak bakıldığına da vurgu yaparken, “Yapılan araştırmalara göre, ciddi anlamda işitme kaybı olup da harekete geçemeyen bir çok vatandaşımızın  olduğu ortaya çıktı. Örneğin;  100 kişide işitme kaybı var ise yarısı hastaneye gidiyor.  Bunlara işitme cihazı yazılıyor, bunun da yarısı işitme cihazı alıyor” dedi.  Hasta sayısının çoğaltılması için mutlaka kamu spotu yapılması  gerektiğinin altını çizen Bilen, “Özellikle işitme cihazlarının zaman içerisinde algı problemi, anlama probleminin olduğunu belirten kamu spotu yapılması gerekli. Ben biliyorum hatta yakınlarımda da var;  çok erteleyenler var, öteleyenler var. İşitme problemi var, başlamış.  Yeni yönetmelikte kriterler çok daha uygun. Önceden işitme kaybı seviyesi daha büyük kişilere cihaz ödenirken, şu an an 30 desibel çok hafif kayıplara bile SGK bu desteği sağlıyor. Bunun nedeni de şu ; İnsanlar bir an evvel 30 desibel sınırında olsa bile işitme cihazı alsınlar ki, ileride anlama problemi olmasın. Her iki kulağa da şu an SGK destek sağlıyor. Önceden sağlanan destek ise  40 desibeldi” diye konuştu. “ADANA’DA ÜÇ MERKEZDE HİZMET SUNUYORUZ” Adana’da merkez Saydam Caddesi Girişi Nuri Has Pasajı ile Gazipaşa ve Ziyapaşa olmak üzere 3 merkezde hizmet sunduklarını belirten Evren İşitme Merkezleri Sahibi Sinan Bilen, “Bundan 25 yıl önce ahraz insanlar görürdük. 2008 yılında Ulusal Tarama Programı başlatıldı.  Her doğan çocuğa işitme testi yapılıyor uyutularak, özel cihazlarla. İşitme kaybı varsa hemen müdahale ediliyor. Kulakları duymayan ve o şekilde dünyaya gelen çocuklarımız var. Akraba evliliği veya  farklı hastalıklar geçirmiş gibi birçok sebebi var. Örneğin; kulaklarında bir yapısal problem olduğunda onlar  tespit ediliyor. Önce işitme cihazlandırılıyor, bu yetersiz gelindiği durumlarda da  biyonik kulak yapılıyor ve  bu çocuklar topluma kazandırılıyor. Kulak konusunda artık göremezsiniz etrafta ahraz böyle bir kez konuşamayanları. O doğan çocukların hepsi şu an normal sizin bizim gibi hayatlarına devam ediyor. Gayet güzel konuşabiliyorlar ve iletişim kurabiliyorlar. Özellikle işitme kaybı olanlar ileriye yönelik bir kulaklarına bir yatırım  yapmak istiyorlarsa ayırt etme ve anlamalarını kaybetmemeleri lazım. Çünkü ayırt etme ve anlama değerleri düşerse bunu tekrar toparlamak için zorlanılır. İnanın özel eğitim aldırdığımız hastalarımız var. Kelimeleri tekrar hatırlatıyoruz. Çünkü beyin beyin duymaya duymaya unutuyor. “AVRUPA ÜLKELERİNE GÖRE  ÇOK ÇOK ALTINDAYIZ” 100 kişiden sadece 5-10 kişiye erişebiliyoruz. Nüfusa bağlı bir işitme problemi mevcut. Yapılan çalışmalarda da Türkiye’nin nüfusuna göre satılan işitme cihazı sayısı özellikle yurtdışındaki Avrupa’daki ülkelere göre çok çok altındayız.Literatüre göre nüfusun yüzde 7-8’i bir genelde işitme problemi var. Belki yüzde 10’lara kadar çıkabilir.Vatandaş hastaneden raporu aldığında devlet belli bir miktarda ödeme yapıyor. 2 hafta önce de  ödemeyi iyileştirdiler. Şu an emekliye 4 bin 300 lira ödüyor. İşitme kaybının tıpine göre, hastanın krullanım durumuna göre, yaşına göre, kulak yapısına göre her  bütçeye uygun cihazlar mevcut.Ürünlerimiz ithal. İsviçre’den geliyor,. Almanya, Danirmarka’da da bu ürünleri üretiyorlar. Biz genelde daha kaliteli olduğunu düşünerek İsviçre ürününü kullanıyoruz. Saatçilikte de iyi olan bir ülke. Bu ince işleri çok iyi yapıyorlar. “VATANDAŞIMIZ EN ÇOK AYIRT ETME VE ANLAMA İLE İLGİLİ ŞİKAYET EDİYOR” Vatandaşlarımızın en çok bize gealdiğinde şikayeti konuşmayı ayırt etme ve anlama. İşitme kaybı olduktan sonra bir süre işitme kaybı ile hayatını idame ettirebiliyor vatandaş ama belli bir süre geçtikten sonra işitme kaybı artmasa bile aynı kalsa da anlamasında çok cieddi bir değişiklik oluyor, azalma oluyor, konuşulanları  ayırt edemiyor. Bu algılamayla  alakalı. Algılama ne kadar kötü ve düşük olursa  duymadığından dolayı bizim onu toparlamamız o kadar zaman alıyor. Bir bebek  ve çocuk düşünün. Duymayan kişi konuşamaz. Duymadığı zaman konuşamıyor çünkü  anlamıyor. Bu durum s osyal hayatta insanları geri plana çekiyor. Mutsuz ediyor. Bir defa “Efendim  anlamadım” kelimeyi tekrarlatmak psikolojik açıdan insanları geri çekiyor. “TÜM MERKEZLER BAKANLIK DENETİMİNDEDİR” Adana’da 40’a yakın işitme cihazı satan merkez bulunuyor. İlerleyen dönemlerde çok ciddi anlamda yılların bir bilgi birikimi ve tecrübemiz var.  Bunları insanlara ne kadar kolay ulaştırabilirsek, bizi ne kadar rahat bulabilirlerse  kontrollü bir şekilde ileride Çukurova, Mersin oılabilir buralarda da merkez açmayı düşünüyoruz. Çünkü Mersin’den bize çok hasta geliyor.Özellikle Sağlık Bakanlığı’nın İl Sağlık Müdürlüğü’nün işitme cizahı konusunda çok güzel uygulamaları oldu. Bir işitme Merkezi’nin açılabilmesi için artık diplomalı, Odyolog veya Odyometristler görev yapması gerekiyor ve Sağlık Bakanlığı’ndan açılış ruhsatı ve Sorumlu Müdür Belgesi alması gerekiyor. Bunu karşılamayan firmalar açılamıyor ve uygulamış olduğumuz işitme cihazları yine bakanlığın birimi olan Ürün Takip Sistemi’ne kayıtlı ürünler (ÜTS) seri numarasından hastaya ulaşana kadar tüm cihazın hareketi takip edilebiliyor ve hastaya hangi cihaz uygulandığı tespit edilebiliyor. Bu sayede merdivenaltı dediğimiz veya ruhsatsız çalışma ortamının da önüne geçiliyor. İşitme merkezi olarak faalit gösteren tüm merkezler Sağlık Bakanlığı’nın denetim ve kontrolü altındadır. Bizleri her yıl 2 defa denetler ve o şekilde hizmetlerimiz devam eder. Adana’da İşitme Profesyonelleri Derneği (İŞPRODER) üyesiyiz. Derneğimizin merkezi Ankara’da. Türkiye’de bu işi yapan birçok merkez buraya üye.  Derneğimizin ileriki dönemlerde oda olma çalışmaları da bulunuyor. Daha güçlü bir yapı olmak için.” “KİŞİYE ÖZEL BİR AYAR YAPABİLMEMİZ İÇİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ ÖLÇÜMLER VAR” İşletmenin Sorumlu Müdürü Odyolog Sena Ay ise, İşitme kayıplarının bazı çeşitleri var. Bu kayıpların tipine göre, derecesine göre müdahale de değişiyor. Örneğin bir hastanın kulağında yoğun bir kir var. Orayı tıkadığı için iletiminde bir aksaklık olacak ve tam iletilemediği için orada bir işitme kaybı olabiliyor. Bu çoğu zaman hafif oluyor. Bu geçici bir durum. Hasta bu kirin temizlenmesiyle birlikte genelde rahatlıyor. Ama işin bir de sinirlere etkin eden bir durum var.  Kulağını ne kadar temizlesen de işe yaramıyor. Kulakların içerisinde bazı hücreler var ve ölümler meydana gelmektedir. O ölümler olduğunda bazı  frekanslarda duymakta eksiklik oluyor. Onu da biz işitme cihazıyla duymadığı frekansları duyulabilir hale getiriyoruz.Eğer kişide çınlama varsa, konuşulanları anlamama ve tekrarlatma durumu varsa ya da kendi  sesinde yüksek bir durum varsa bunun nedeni de ise  duymadığı içindir. Bunu yaşayanlar mutlaka önden bir doktora gidebilir.Merkezimizin tespit kabininde   her kulak hastası ve cihaz adayımıza mutlaka yapmamız gereken bir kulak ölçümü vardır. Kulak kepçesi ne kadar yükseltiyor, bir işitme kaybı olduğunda üzerine ne kadar koymamız gerekiyor. Kişiye özel bir ayar yapabilmemiz için gerçekleştirdiğimiz ölçümler var. Buna da bir gerçek kulak ölçümü diyoruz.Her şubemizde tamamen kulağa özel kişiye özel  işitme kaybına özel bir ayar yapıyoruz. Bu işlem 15-20 dakika kadar sürüyor” dedi.      
Uzmanlara göre; işitme kaybına rağmen işitme cihazı kullanılmadığı durumda “Araç sesleri, korna sesleri, inşaat sesleri, insan sesleri gibi seslerin duyulmamasıyla güvensizlik hissi başlar. Kalabalık ortamlarda konuşulanları anlamama kişinin sosyal hayattan kopmasına, içine kapanmasına sebebiyet verir. Tedavi edilmeyen işitme kaybı kişide duyamamanın etkisiyle zamanla sosyal izolasyon, depresyon, alzheimer gibi hastalıklara yol açabilmektedir.”…

 

>> SABİT ÖZKESER

 

 

“KAMU SPOTU

MUTLAKA YAPILMALI”

Adana’da 1984 yılından bu yana dünyanın en iyi işitme cihazı üreticilerinin Phonak, Widex, Siemens, Signia, Bruckhoff markalarını hastalarıyla buluşturan Evren İşitme Cihazları Satış ve Uygulama Merkezi Sahibi Sinan Bilen, işitme kaybına ne kadar erken müdahale edilirse o kadar olumlu sonuç alınabileceğini belirtirken, “Maalesef işitme cihazındaki biliçlendirme çalışmaları pek yeterli değil. Kamu spotu mutlaka yapılmalı” dedi.

“EN SON TEKNOLOJİ

CİHAZLAR DA MEVCUT”

Çukurovaa Press’in sorularını İşletme Sorumlu Müdürü Odyolog Sena Ay ile birlikte yanıtlayan Evren İşitme Merkezleri Sahibi Sinan Bilen, dünyanın ilk su ve ter geçirmez işitme cihazının da kendilerinde bulunduğuna dikkat çekerek, “En son teknoloji cihazlarımız ve uzman kadromuzla işitmenin keyfini hastalarımıza doyasıya yaşatmak için hizmet sunuyoruz” diye konuştu. Bilen,  kamu spotları kullanımıyla birklikte işitme cihazındaki bilinçlendirme çalışmalarıyle daha çok insanlara bilgilendirici farklı projeler, programlar olabileceğini söyledi.

“İŞİTME CİHAZLARINA ÜLKEMİZDE

BİR ÖN YARGI İLE BAKILIYOR”

Evren İşitme Merkezi Sahibi Sinan Bilen, işitme cihazlarına hala ülkemizde bir  ön yargı, bir çekingenlik olarak bakıldığına da vurgu yaparken, “Yapılan araştırmalara göre, ciddi anlamda işitme kaybı olup da harekete geçemeyen bir çok vatandaşımızın  olduğu ortaya çıktı. Örneğin;  100 kişide işitme kaybı var ise yarısı hastaneye gidiyor.  Bunlara işitme cihazı yazılıyor, bunun da yarısı işitme cihazı alıyor” dedi.  Hasta sayısının çoğaltılması için mutlaka kamu spotu yapılması  gerektiğinin altını çizen Bilen, “Özellikle işitme cihazlarının zaman içerisinde algı problemi, anlama probleminin olduğunu belirten kamu spotu yapılması gerekli. Ben biliyorum hatta yakınlarımda da var;  çok erteleyenler var, öteleyenler var. İşitme problemi var, başlamış.  Yeni yönetmelikte kriterler çok daha uygun. Önceden işitme kaybı seviyesi daha büyük kişilere cihaz ödenirken, şu an an 30 desibel çok hafif kayıplara bile SGK bu desteği sağlıyor. Bunun nedeni de şu ; İnsanlar bir an evvel 30 desibel sınırında olsa bile işitme cihazı alsınlar ki, ileride anlama problemi olmasın. Her iki kulağa da şu an SGK destek sağlıyor. Önceden sağlanan destek ise  40 desibeldi” diye konuştu.

“ADANA’DA ÜÇ MERKEZDE

HİZMET SUNUYORUZ”

Adana’da merkez Saydam Caddesi Girişi Nuri Has Pasajı ile Gazipaşa ve Ziyapaşa olmak üzere 3 merkezde hizmet sunduklarını belirten Evren İşitme Merkezleri Sahibi Sinan Bilen, “Bundan 25 yıl önce ahraz insanlar görürdük. 2008 yılında Ulusal Tarama Programı başlatıldı.  Her doğan çocuğa işitme testi yapılıyor uyutularak, özel cihazlarla. İşitme kaybı varsa hemen müdahale ediliyor. Kulakları duymayan ve o şekilde dünyaya gelen çocuklarımız var. Akraba evliliği veya  farklı hastalıklar geçirmiş gibi birçok sebebi var. Örneğin; kulaklarında bir yapısal problem olduğunda onlar  tespit ediliyor. Önce işitme cihazlandırılıyor, bu yetersiz gelindiği durumlarda da  biyonik kulak yapılıyor ve  bu çocuklar topluma kazandırılıyor. Kulak konusunda artık göremezsiniz etrafta ahraz böyle bir kez konuşamayanları. O doğan çocukların hepsi şu an normal sizin bizim gibi hayatlarına devam ediyor. Gayet güzel konuşabiliyorlar ve iletişim kurabiliyorlar. Özellikle işitme kaybı olanlar ileriye yönelik bir kulaklarına bir yatırım  yapmak istiyorlarsa ayırt etme ve anlamalarını kaybetmemeleri lazım. Çünkü ayırt etme ve anlama değerleri düşerse bunu tekrar toparlamak için zorlanılır. İnanın özel eğitim aldırdığımız hastalarımız var. Kelimeleri tekrar hatırlatıyoruz. Çünkü beyin beyin duymaya duymaya unutuyor.

“AVRUPA ÜLKELERİNE GÖRE

 ÇOK ÇOK ALTINDAYIZ”

100 kişiden sadece 5-10 kişiye erişebiliyoruz. Nüfusa bağlı bir işitme problemi mevcut. Yapılan çalışmalarda da Türkiye’nin nüfusuna göre satılan işitme cihazı sayısı özellikle yurtdışındaki Avrupa’daki ülkelere göre çok çok altındayız.Literatüre göre nüfusun yüzde 7-8’i bir genelde işitme problemi var. Belki yüzde 10’lara kadar çıkabilir.Vatandaş hastaneden raporu aldığında devlet belli bir miktarda ödeme yapıyor. 2 hafta önce de  ödemeyi iyileştirdiler. Şu an emekliye 4 bin 300 lira ödüyor. İşitme kaybının tıpine göre, hastanın krullanım durumuna göre, yaşına göre, kulak yapısına göre her  bütçeye uygun cihazlar mevcut.Ürünlerimiz ithal. İsviçre’den geliyor,. Almanya, Danirmarka’da da bu ürünleri üretiyorlar. Biz genelde daha kaliteli olduğunu düşünerek İsviçre ürününü kullanıyoruz. Saatçilikte de iyi olan bir ülke. Bu ince işleri çok iyi yapıyorlar.

“VATANDAŞIMIZ EN ÇOK AYIRT ETME VE

ANLAMA İLE İLGİLİ ŞİKAYET EDİYOR”

Vatandaşlarımızın en çok bize gealdiğinde şikayeti konuşmayı ayırt etme ve anlama. İşitme kaybı olduktan sonra bir süre işitme kaybı ile hayatını idame ettirebiliyor vatandaş ama belli bir süre geçtikten sonra işitme kaybı artmasa bile aynı kalsa da anlamasında çok cieddi bir değişiklik oluyor, azalma oluyor, konuşulanları  ayırt edemiyor. Bu algılamayla  alakalı. Algılama ne kadar kötü ve düşük olursa  duymadığından dolayı bizim onu toparlamamız o kadar zaman alıyor. Bir bebek  ve çocuk düşünün. Duymayan kişi konuşamaz. Duymadığı zaman konuşamıyor çünkü  anlamıyor. Bu durum s osyal hayatta insanları geri plana çekiyor. Mutsuz ediyor. Bir defa “Efendim  anlamadım” kelimeyi tekrarlatmak psikolojik açıdan insanları geri çekiyor.

“TÜM MERKEZLER

BAKANLIK DENETİMİNDEDİR”

Adana’da 40’a yakın işitme cihazı satan merkez bulunuyor. İlerleyen dönemlerde çok ciddi anlamda yılların bir bilgi birikimi ve tecrübemiz var.  Bunları insanlara ne kadar kolay ulaştırabilirsek, bizi ne kadar rahat bulabilirlerse  kontrollü bir şekilde ileride Çukurova, Mersin oılabilir buralarda da merkez açmayı düşünüyoruz. Çünkü Mersin’den bize çok hasta geliyor.Özellikle Sağlık Bakanlığı’nın İl Sağlık Müdürlüğü’nün işitme cizahı konusunda çok güzel uygulamaları oldu. Bir işitme Merkezi’nin açılabilmesi için artık diplomalı, Odyolog veya Odyometristler görev yapması gerekiyor ve Sağlık Bakanlığı’ndan açılış ruhsatı ve Sorumlu Müdür Belgesi alması gerekiyor. Bunu karşılamayan firmalar açılamıyor ve uygulamış olduğumuz işitme cihazları yine bakanlığın birimi olan Ürün Takip Sistemi’ne kayıtlı ürünler (ÜTS) seri numarasından hastaya ulaşana kadar tüm cihazın hareketi takip edilebiliyor ve hastaya hangi cihaz uygulandığı tespit edilebiliyor. Bu sayede merdivenaltı dediğimiz veya ruhsatsız çalışma ortamının da önüne geçiliyor. İşitme merkezi olarak faalit gösteren tüm merkezler Sağlık Bakanlığı’nın denetim ve kontrolü altındadır. Bizleri her yıl 2 defa denetler ve o şekilde hizmetlerimiz devam eder. Adana’da İşitme Profesyonelleri Derneği (İŞPRODER) üyesiyiz. Derneğimizin merkezi Ankara’da. Türkiye’de bu işi yapan birçok merkez buraya üye.  Derneğimizin ileriki dönemlerde oda olma çalışmaları da bulunuyor. Daha güçlü bir yapı olmak için.”

“KİŞİYE ÖZEL BİR AYAR YAPABİLMEMİZ İÇİN

GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ ÖLÇÜMLER VAR”

İşletmenin Sorumlu Müdürü Odyolog Sena Ay ise, İşitme kayıplarının bazı çeşitleri var. Bu kayıpların tipine göre, derecesine göre müdahale de değişiyor. Örneğin bir hastanın kulağında yoğun bir kir var. Orayı tıkadığı için iletiminde bir aksaklık olacak ve tam iletilemediği için orada bir işitme kaybı olabiliyor. Bu çoğu zaman hafif oluyor. Bu geçici bir durum. Hasta bu kirin temizlenmesiyle birlikte genelde rahatlıyor. Ama işin bir de sinirlere etkin eden bir durum var.  Kulağını ne kadar temizlesen de işe yaramıyor. Kulakların içerisinde bazı hücreler var ve ölümler meydana gelmektedir. O ölümler olduğunda bazı  frekanslarda duymakta eksiklik oluyor. Onu da biz işitme cihazıyla duymadığı frekansları duyulabilir hale getiriyoruz.Eğer kişide çınlama varsa, konuşulanları anlamama ve tekrarlatma durumu varsa ya da kendi  sesinde yüksek bir durum varsa bunun nedeni de ise  duymadığı içindir. Bunu yaşayanlar mutlaka önden bir doktora gidebilir.Merkezimizin tespit kabininde   her kulak hastası ve cihaz adayımıza mutlaka yapmamız gereken bir kulak ölçümü vardır. Kulak kepçesi ne kadar yükseltiyor, bir işitme kaybı olduğunda üzerine ne kadar koymamız gerekiyor. Kişiye özel bir ayar yapabilmemiz için gerçekleştirdiğimiz ölçümler var. Buna da bir gerçek kulak ölçümü diyoruz.Her şubemizde tamamen kulağa özel kişiye özel  işitme kaybına özel bir ayar yapıyoruz. Bu işlem 15-20 dakika kadar sürüyor” dedi.

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.