SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ…

Gündem 13.03.2023 - 11:11, Güncelleme: 13.03.2023 - 11:11 2838+ kez okundu.
 

SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ…

Adanalı bir depremzede gazeteci olarak “Asrın Felaketi”ni yaşadığı belirtilen medeniyetler şehri Hatay’a Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) organizasyonuyla bir grup meslektaşımızla bu kente gittik ve gördüklerimiz gerçekten inanılmazdı… Çok büyük bir felaketin yaşandığı ve insanın kalmadığı Hatay hayalet kent konumunda…
  SABİT ÖZKESER'İN ÖZEL HABERİ     HATAY’IN YÜZDE 95’İ  YERLE BİR OLMUŞ Daha önce bir-kaç kez gittiğim o güzelim Hatay’ın neredeyse yüzde 95’inde bir çok bina yerle bir olmuştu… Binlerce insanın hayatını kaybettiği ve binlerce insanın da enkaz altında kaldığı Hatay’da kalan yüzde 5’lik binalar ise aldığı ağır hasarlar nedeniyle yıkılmayı bekliyordu… Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki büyük depremi yıkıp geçtiği Hatay’da 1 milyon 700 bin Türk, 800 bin de Suriyeli vatandaş yaşıyordu…  Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “İsterseniz burayı 3-4 yılda ayağa kaldırabilirsiniz, istemezseniz 20 yılda buranın tamamen ayağa kalkma şansı olmayabilir” diyordu… DEPREM İSKENDERUN VE BELEN’İ DE YIKIP GEÇMİŞ Adana’dan Hatay’a giderken geçtiğimiz ve ilk olarak İskenderun ve Belen ilçelerini de çok kötü  bir şekilde yıkmıştı deprem… Bazı meslektaşlarımızın gözyaşları içerisinde gözlemlediği İskenderun’dan geçerken sağımız ve solumuzda her taraf enkaz içerisinde ve molozların başında Türk bayrakları ile birlikte Mehmetçik nöbet tutuyordu. Sahil kent olan İskenderun merkezinde cadde üzerinde  bir-kaç görevli araçların dışında özel araçları görmek mümkün olmazken, vatandaşın kurulan çadırlar ve konteynerlerde kaldıkları görüldü.  İnanılmaz üzücü görüntülerin bulunduğu İskenderun terk edilmiş bir bölge konumundaydı… PETROL İSTASYONLARI DIŞINDA BİR-İKİ ALIŞVERİŞ MARKET VAR  Aradan geçen 37 güne rağmen İskenderun’da depremin etkisiyle yıkılan koca koca binaların enkazları halen dururken, birkaç yerde iş makinalarının çalışması ve moloz taşıyan bir-iki kamyon dikkatimizi çekiyordu… Bunun dışında ilçede petrol istasyonlarının yanı sıra küçük bir-iki alışveriş yapabileceğiniz market konumundaki yerler vardı…İskenderun’dan sonra yol geçtiğimiz Belen ilçesinde de durum farklı değildi. İlçe girişinde bizi hasar gören Emniyet Müdürlüğü binası ve diğer  yıkılan binalar karşılıyordu. Bazı araçlar da enkazın altında kalırken, sadece lastikleri görünüyordu.  Belen’de durum çok vahim ve dehşet vericiydi… DEFNE VE ANTAKYA’DA BİNALARIN TAMAMI YIKILMIŞ Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Benim şahsi meselemdir, namusumdur’ dediği  ve 1939 yılında anavatana katılan Hatay’da durum İskenderun ve Belen ilçelerinden çok daha fazla kötü bir durumdaydı… Hayalet şehre dönen ve özellikle Defne ve Antakya’da  neredeyse binaların tamamı  yıkıldığı görüldü. Hatay Büyükşehir Belediye Meclis Binası,  638 yılında Anadolu’da yapılan ilk camilerden tarihi Habib-i Neccar Cami, binlerce asırlık  Saint Pierre Kilisesi ve Tarihi Uzunçarşı olmak üzere asırlar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Hatay’da binlerce bina yıkılmış durumda. Hurdalık olan binlerce araçlar bir alana çekilmiş… Kamu ve diğer normal binalar her taraf yıkılmış. Hatay’da İnsanlar hem canını hem de malını kaybetmişti… İnanılmaz görüntüler objektifimize yansıyordu…Böyle bir ortamda halen tek tük vatandaş yıkılan veya büyük hasar alarak yıkılmak üzere olan binalardan eşyalarını kurtarmanın derdine düşmüştü… Hatay Dericiler Sanayi Sitesi ve diğer sitelerdeki işyerleri yerle bir olmuş. Defne Koleji dahil her taraf yıkık vaziyette. Resmen Hatay bitmiş durumda. Burada da bir vatandaşı görmek mümkün değil,  insanlar çadır veya konteynerde ya da kendi imkanlarıyla derme çatma kurdukları çadırda kalmaya çalışıyordu… Bİnalar yan yatmış… “HÜKÜMET TAMAMEN ANTAKYA İLE BİRLİKTE YERDE KALDI” Çukurova Gazeteciler Cemiyeti  (ÇGC) Başkanı Cafer Esendemir ve yöneticilerinin de katıldığı Basın Turumuza yüreği yanan Antakya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Abdullahoğlu sorularımızı yanıtlarken, “Hükümet tamamen Antakya ile beraber yerde kaldı. İlk 3 günde hiç kimse Antakya’ya gelip bir şey sormadı. İnsanlar diri diri öldüler. Bağıra çağıra öldüler.  İlk müdahale edilmesi halinde çok kişi hayatta kalabilirdi. Maalesef edilmedi. Kış bastırmaya başladı. Hala insanlarımızın çadır meseleleri aradan geçen 35 gün olmasına rağmen çözülmüş durumda değil. Bugünlerde eğer hükümet kendi insanına sahip çıkmayacaksa ne zaman çıkacak ? Gelinen noktada Antakya diye bir şehir kalmadı.  Medeniyetler şehri Hatay’da tarihi yerlerimizin hepsi gitti. Anadolu’dan yapılan ilk camii Habib-i Neccar Camii, Ulu Cami, asırlık Selimiye Camii yıkıldı, yıkılmayan bir şey kalmadı. Tarihi yererlerimiz maalesef yerle bir oldu. Şu anda Hatay’da söylenen 20-25 bin insanın öldüğü. Abartmıyorum enkazlar altında kalan insanlarla Hatay’da ölenlerin sayısı 100 bini bulacaktır.Hatay’ın yüzde 95’i bitik” görüşünü dile getiriyordu... “CUMHURBAŞKANI BURAYA GELDİĞİNDE BİRAZ KEŞKE GEZSEYDİ, BAKSAYDI”  Binaları da yıkılan Antakya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Abdullahoğlu, bizlere açıklamalarda bulunurken bir ara gözyaşlarına hakim olamıyordu… Abdullahoğlu, “Burada geldiler 2 dakika durdular. Vatandaştan çok etrafında polis vardı Sayın Cumhurbaşkanının.  Hatay Meclis binası bölgesinde dururken, etrafında vatandaş zaten yoktu. Sadece buraya baktı, aracına binip gitti.  Esas yıkılan binlerce yeri görmedi.Biraz keşke gezseydi, baksaydı… Bakınız sağa sola bina kalmış mı ?  Hırsızlık aldı başını gidiyor. Benim oturduğum apartmanda da bir şeyler almaya çıktığımda yine oraya gelmişler. Bu depremlerde 7-8 meslektaşımız hayatını kaybetti. Hatay Büyükşehir Belediye binası yıkıldı… Tarihte ilk ışıklandırılan Kurtuluş Caddesi’nden hiçbir eser kalmadı… İnsanların yoğun olarak bulunduğu Atatürk Caddesi’nde bir şey kalmadı. Burada maalesef tarihte okuduğumuz kadarıyla bu felaket tarihteki çok önceki felaketlerden daha büyüktür. Bu enkazlar çıkarılacak cesedin sayısı 100 bini bulur. Hatay’da 1 milyon 700 bin Türk vatandaşı  bir de 800 bin Suriyeli vardı…  gerisini siz hesap edin. Resmi rakamlar 23 bin ölü deniliyor… Siz tanık oldunuz. Buranın afet bölge ilan edilmemesi inanılacak gibi değil.. Şehirde insan kalmadı, herkes göçtü. Cemiyet Başkanınıza dahi gelirken yemeğinizi yanınızda getirin demek zorunda kaldım. Çünkü sunabileceğimiz bir şey yok. Görevlilere verilecek yemeğin dışında yemek yok. Bir açık işyeri yok. Ne yesinler ? Benim gazetenin bulunduğu  bina ve  tarihi  cemiyetimiz yıkıldı. Binalar birbirine girdi… Şehrin yüzde 95’i maalesef yıkılırken ayakta duran binalarda da oturulamayacak bir durumda ve hepsi yıkılacak” diye konuştu. “BU ŞEHRİ TEK BAŞIMIZA İMAR EDEMEYİZ” Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise, “Bu şehri tek başımıza imar edemeyiz. Biz hazırlığını yapacağız. Tekrardan Antakya ve Defne başta olmak üzere Samandağ, Kırıkhan, biraz Hassa, İskenderun, Arsuz’da  bir bölü 100 binlikler konusunda çalışıyoruz şu anda yaklaşık 18 gündür. Tabii 5 binliği yapacağız ve onunla birlikte Ulaşım Master Planına çalışacağız. Üniversiteden ve sivil toplum örgütlerimiz ve odalarımızla birlikte çalışıyoruz. Bakanlıkla da birlikte çalışmak için hamle yaptık, şu ana kadar  bizim arkadaşlarla onlarla bilgi alış verişi yapıyor. Bu çalışmaları en fazla zayiatın olduğu binaların olduğu yerden başlamalıyız. Hatay’ın yeniden ayağa kalkma süresi  bizim yürüyüşümüze bağlı olacak. Genel bütçeden aktarılacak para önemli. Hem belediyenin hem de genel bütçenin hem de bakanlığın buraya bakışına bağlı. Süre veremem.  İsterseniz 3-4 yılda burayı ayağa kaldırabilirsiniz, istemezseniz  20 yılda buranın tamamen ayağa kalkma şansı olmayabilir. Bu hem teknik anlamda hem de ekonomik anlamda hem genel bütçeden büyük katkı sağlamanız lazım. İmkanı olan insanlardan da destek almak lazım. Belki bir kısmını dışarıdan yurtdışından uzun vadeli ekonomik katkı ile yapabiliriz. Yani kredi çekerek yapabiliriz. İktidarın destek  vermesi lazım.  Şu anda Acil Eylem Planı’nda bakanlığın hızlı ev yapma projesi var. O hızlı ev projesinde Hatay’da 40 bin konut yapılacağı söyleniyor. Bu 40 bin konutta 4’er kişi düşünürsek 160 bin kişiye ancak yer bulabilirsiniz. Ama şu anda Hatay’ın hemen hemen her noktasında insanlar dışarıda yatmak zorunda. O nedenle çadır ve konteynıra çok fazla  ihtiyacımız var. İnsanlar evine giremiyor. 14 bin civarında artçı deprem oldu. Bu kadar artçıların olduğu bir deprem dünyada görülmemiştir. Hemen betonarme yapacağım derseniz bu da yanlış. Çünkü depremler devam ederken  doğru olmaz.Depremin artçı sarsıntılarının bitmesini beklemek lazım. Ortalama 1 yıl diyor bu işin uzmanları. Biz şu anda hazırlığımızı yapıyoruz. Gerçek hazırlık en az 4-5 ayda biter. Bu çevre düzeni yüz binlik, 5 binlik dediğimiz konular.. Ondan sonra ulaşımdır ve inşaatların hazırlaması bir yılda biter. Bundan sonra temel atılabilir. Acele etmenin çok mantıklı olmadığı konuşuluyor bu işi bilen uzmanlar tarafından… Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına ve emanetine sahip çıkmak bizim için farz. Hep birlikte sahip çıkacağız. Herkeste bu bilinç var. Hatay’dan giden bütün insanlarımız da bizim Hataylı kardeşlerimizin hepsinde bu bilinç var. Hep birlikte bu şehri ayağa kaldıracağız hem de bu şehirde yaşamaya devam edeceğiz” dedi.
Adanalı bir depremzede gazeteci olarak “Asrın Felaketi”ni yaşadığı belirtilen medeniyetler şehri Hatay’a Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) organizasyonuyla bir grup meslektaşımızla bu kente gittik ve gördüklerimiz gerçekten inanılmazdı… Çok büyük bir felaketin yaşandığı ve insanın kalmadığı Hatay hayalet kent konumunda…

 

SABİT ÖZKESER'İN ÖZEL HABERİ

 

 

HATAY’IN YÜZDE 95’İ  YERLE BİR OLMUŞ

Daha önce bir-kaç kez gittiğim o güzelim Hatay’ın neredeyse yüzde 95’inde bir çok bina yerle bir olmuştu… Binlerce insanın hayatını kaybettiği ve binlerce insanın da enkaz altında kaldığı Hatay’da kalan yüzde 5’lik binalar ise aldığı ağır hasarlar nedeniyle yıkılmayı bekliyordu… Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki büyük depremi yıkıp geçtiği Hatay’da 1 milyon 700 bin Türk, 800 bin de Suriyeli vatandaş yaşıyordu…  Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “İsterseniz burayı 3-4 yılda ayağa kaldırabilirsiniz, istemezseniz 20 yılda buranın tamamen ayağa kalkma şansı olmayabilir” diyordu…

DEPREM İSKENDERUN VE BELEN’İ DE YIKIP GEÇMİŞ

Adana’dan Hatay’a giderken geçtiğimiz ve ilk olarak İskenderun ve Belen ilçelerini de çok kötü  bir şekilde yıkmıştı deprem… Bazı meslektaşlarımızın gözyaşları içerisinde gözlemlediği İskenderun’dan geçerken sağımız ve solumuzda her taraf enkaz içerisinde ve molozların başında Türk bayrakları ile birlikte Mehmetçik nöbet tutuyordu. Sahil kent olan İskenderun merkezinde cadde üzerinde  bir-kaç görevli araçların dışında özel araçları görmek mümkün olmazken, vatandaşın kurulan çadırlar ve konteynerlerde kaldıkları görüldü.  İnanılmaz üzücü görüntülerin bulunduğu İskenderun terk edilmiş bir bölge konumundaydı…

PETROL İSTASYONLARI DIŞINDA BİR-İKİ ALIŞVERİŞ MARKET VAR

 Aradan geçen 37 güne rağmen İskenderun’da depremin etkisiyle yıkılan koca koca binaların enkazları halen dururken, birkaç yerde iş makinalarının çalışması ve moloz taşıyan bir-iki kamyon dikkatimizi çekiyordu… Bunun dışında ilçede petrol istasyonlarının yanı sıra küçük bir-iki alışveriş yapabileceğiniz market konumundaki yerler vardı…İskenderun’dan sonra yol geçtiğimiz Belen ilçesinde de durum farklı değildi. İlçe girişinde bizi hasar gören Emniyet Müdürlüğü binası ve diğer  yıkılan binalar karşılıyordu. Bazı araçlar da enkazın altında kalırken, sadece lastikleri görünüyordu.  Belen’de durum çok vahim ve dehşet vericiydi…

DEFNE VE ANTAKYA’DA BİNALARIN TAMAMI YIKILMIŞ

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Benim şahsi meselemdir, namusumdur’ dediği  ve 1939 yılında anavatana katılan Hatay’da durum İskenderun ve Belen ilçelerinden çok daha fazla kötü bir durumdaydı… Hayalet şehre dönen ve özellikle Defne ve Antakya’da  neredeyse binaların tamamı  yıkıldığı görüldü. Hatay Büyükşehir Belediye Meclis Binası,  638 yılında Anadolu’da yapılan ilk camilerden tarihi Habib-i Neccar Cami, binlerce asırlık  Saint Pierre Kilisesi ve Tarihi Uzunçarşı olmak üzere asırlar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Hatay’da binlerce bina yıkılmış durumda. Hurdalık olan binlerce araçlar bir alana çekilmiş… Kamu ve diğer normal binalar her taraf yıkılmış. Hatay’da İnsanlar hem canını hem de malını kaybetmişti… İnanılmaz görüntüler objektifimize yansıyordu…Böyle bir ortamda halen tek tük vatandaş yıkılan veya büyük hasar alarak yıkılmak üzere olan binalardan eşyalarını kurtarmanın derdine düşmüştü… Hatay Dericiler Sanayi Sitesi ve diğer sitelerdeki işyerleri yerle bir olmuş. Defne Koleji dahil her taraf yıkık vaziyette. Resmen Hatay bitmiş durumda. Burada da bir vatandaşı görmek mümkün değil,  insanlar çadır veya konteynerde ya da kendi imkanlarıyla derme çatma kurdukları çadırda kalmaya çalışıyordu… Bİnalar yan yatmış…

“HÜKÜMET TAMAMEN ANTAKYA İLE BİRLİKTE YERDE KALDI”

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti  (ÇGC) Başkanı Cafer Esendemir ve yöneticilerinin de katıldığı Basın Turumuza yüreği yanan Antakya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Abdullahoğlu sorularımızı yanıtlarken, “Hükümet tamamen Antakya ile beraber yerde kaldı. İlk 3 günde hiç kimse Antakya’ya gelip bir şey sormadı. İnsanlar diri diri öldüler. Bağıra çağıra öldüler.  İlk müdahale edilmesi halinde çok kişi hayatta kalabilirdi. Maalesef edilmedi. Kış bastırmaya başladı. Hala insanlarımızın çadır meseleleri aradan geçen 35 gün olmasına rağmen çözülmüş durumda değil. Bugünlerde eğer hükümet kendi insanına sahip çıkmayacaksa ne zaman çıkacak ? Gelinen noktada Antakya diye bir şehir kalmadı.  Medeniyetler şehri Hatay’da tarihi yerlerimizin hepsi gitti. Anadolu’dan yapılan ilk camii Habib-i Neccar Camii, Ulu Cami, asırlık Selimiye Camii yıkıldı, yıkılmayan bir şey kalmadı. Tarihi yererlerimiz maalesef yerle bir oldu. Şu anda Hatay’da söylenen 20-25 bin insanın öldüğü. Abartmıyorum enkazlar altında kalan insanlarla Hatay’da ölenlerin sayısı 100 bini bulacaktır.Hatay’ın yüzde 95’i bitik” görüşünü dile getiriyordu...

“CUMHURBAŞKANI BURAYA GELDİĞİNDE BİRAZ KEŞKE GEZSEYDİ, BAKSAYDI”

 Binaları da yıkılan Antakya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Abdullahoğlu, bizlere açıklamalarda bulunurken bir ara gözyaşlarına hakim olamıyordu… Abdullahoğlu, “Burada geldiler 2 dakika durdular. Vatandaştan çok etrafında polis vardı Sayın Cumhurbaşkanının.   Hatay Meclis binası bölgesinde dururken, etrafında vatandaş zaten yoktu. Sadece buraya baktı, aracına binip gitti.  Esas yıkılan binlerce yeri görmedi.Biraz keşke gezseydi, baksaydı… Bakınız sağa sola bina kalmış mı ?  Hırsızlık aldı başını gidiyor. Benim oturduğum apartmanda da bir şeyler almaya çıktığımda yine oraya gelmişler. Bu depremlerde 7-8 meslektaşımız hayatını kaybetti. Hatay Büyükşehir Belediye binası yıkıldı… Tarihte ilk ışıklandırılan Kurtuluş Caddesi’nden hiçbir eser kalmadı… İnsanların yoğun olarak bulunduğu Atatürk Caddesi’nde bir şey kalmadı. Burada maalesef tarihte okuduğumuz kadarıyla bu felaket tarihteki çok önceki felaketlerden daha büyüktür. Bu enkazlar çıkarılacak cesedin sayısı 100 bini bulur. Hatay’da 1 milyon 700 bin Türk vatandaşı  bir de 800 bin Suriyeli vardı…  gerisini siz hesap edin. Resmi rakamlar 23 bin ölü deniliyor… Siz tanık oldunuz. Buranın afet bölge ilan edilmemesi inanılacak gibi değil.. Şehirde insan kalmadı, herkes göçtü. Cemiyet Başkanınıza dahi gelirken yemeğinizi yanınızda getirin demek zorunda kaldım. Çünkü sunabileceğimiz bir şey yok. Görevlilere verilecek yemeğin dışında yemek yok. Bir açık işyeri yok. Ne yesinler ? Benim gazetenin bulunduğu  bina ve  tarihi  cemiyetimiz yıkıldı. Binalar birbirine girdi… Şehrin yüzde 95’i maalesef yıkılırken ayakta duran binalarda da oturulamayacak bir durumda ve hepsi yıkılacak” diye konuştu.

“BU ŞEHRİ TEK BAŞIMIZA İMAR EDEMEYİZ”

Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise, “Bu şehri tek başımıza imar edemeyiz. Biz hazırlığını yapacağız. Tekrardan Antakya ve Defne başta olmak üzere Samandağ, Kırıkhan, biraz Hassa, İskenderun, Arsuz’da  bir bölü 100 binlikler konusunda çalışıyoruz şu anda yaklaşık 18 gündür. Tabii 5 binliği yapacağız ve onunla birlikte Ulaşım Master Planına çalışacağız. Üniversiteden ve sivil toplum örgütlerimiz ve odalarımızla birlikte çalışıyoruz. Bakanlıkla da birlikte çalışmak için hamle yaptık, şu ana kadar  bizim arkadaşlarla onlarla bilgi alış verişi yapıyor. Bu çalışmaları en fazla zayiatın olduğu binaların olduğu yerden başlamalıyız. Hatay’ın yeniden ayağa kalkma süresi  bizim yürüyüşümüze bağlı olacak. Genel bütçeden aktarılacak para önemli. Hem belediyenin hem de genel bütçenin hem de bakanlığın buraya bakışına bağlı. Süre veremem.  İsterseniz 3-4 yılda burayı ayağa kaldırabilirsiniz, istemezseniz  20 yılda buranın tamamen ayağa kalkma şansı olmayabilir. Bu hem teknik anlamda hem de ekonomik anlamda hem genel bütçeden büyük katkı sağlamanız lazım. İmkanı olan insanlardan da destek almak lazım. Belki bir kısmını dışarıdan yurtdışından uzun vadeli ekonomik katkı ile yapabiliriz. Yani kredi çekerek yapabiliriz. İktidarın destek  vermesi lazım.  Şu anda Acil Eylem Planı’nda bakanlığın hızlı ev yapma projesi var. O hızlı ev projesinde Hatay’da 40 bin konut yapılacağı söyleniyor. Bu 40 bin konutta 4’er kişi düşünürsek 160 bin kişiye ancak yer bulabilirsiniz. Ama şu anda Hatay’ın hemen hemen her noktasında insanlar dışarıda yatmak zorunda. O nedenle çadır ve konteynıra çok fazla  ihtiyacımız var. İnsanlar evine giremiyor. 14 bin civarında artçı deprem oldu. Bu kadar artçıların olduğu bir deprem dünyada görülmemiştir. Hemen betonarme yapacağım derseniz bu da yanlış. Çünkü depremler devam ederken  doğru olmaz.Depremin artçı sarsıntılarının bitmesini beklemek lazım. Ortalama 1 yıl diyor bu işin uzmanları. Biz şu anda hazırlığımızı yapıyoruz. Gerçek hazırlık en az 4-5 ayda biter. Bu çevre düzeni yüz binlik, 5 binlik dediğimiz konular.. Ondan sonra ulaşımdır ve inşaatların hazırlaması bir yılda biter. Bundan sonra temel atılabilir. Acele etmenin çok mantıklı olmadığı konuşuluyor bu işi bilen uzmanlar tarafından… Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına ve emanetine sahip çıkmak bizim için farz. Hep birlikte sahip çıkacağız. Herkeste bu bilinç var. Hatay’dan giden bütün insanlarımız da bizim Hataylı kardeşlerimizin hepsinde bu bilinç var. Hep birlikte bu şehri ayağa kaldıracağız hem de bu şehirde yaşamaya devam edeceğiz” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.