MEHMET ÖNAL
Köşe Yazarı
MEHMET ÖNAL
 

Ateş ile oynadılar

    Düşünün kümede kalma yolunda son şanslarını oynuyorsun. Son üç haftaya giriliyor ve küme düşme potası içerisinde yer alıyorsun… Rakibin ile aranda bir puan fark var.  Yensen, iki puan farkla rakibinin üzerine çıkıp, rahatlayacaksın son iki maça girilirken… Ama ne yenmesi.. Rakibin Tuzlaspor da puan kaybetmiş, sende bir rahatlık, bir rahatlık. Üstelik, bu sezon değil son üç sezondur ilk kez 5 bin taraftarın üzerinde bir tribün desteği var. Ve ilk kez  ‘yönetim istifa” sesleri son ana kadar yükselmedi… Kimden mi bahsediyorum? Tabi ki, Adanaspor’dan bahsediyo6rum… Sahasında  ligde az da olsa sıkıntı yaşayan Manisaspor ‘u ağırladı. Daha maçın başında kalesinde golü gördü. Sonra toparlandı, kalecinin bir anlık hatasından yararlanarak beraberlik golünü Fernandes ile buldu… Ama Adanasporlu futbolcular sanki ligi bitirmiş gibi oynadı. Ne formayı terlettiler, ne de mücadele ettiler. Ne oluyor size? Son iki haftaya girildi.  Yani 180 dakika. Tuzlaspor rakibin. Sahasında puan kaybetmiş. Sen ateşlenmen gerekirken, ateşin içerisine kendini daha da korlayarak atıyorsun… Onca yabancı futbolcu var. Onca yerli futbolcu var. Bir maç ya bir maç canını dişine takıp da her bir futbolcu ikişer kişilik oynayamaz mı? Bal gibi de oynar. Ama, sözün özü şu, takım içerisinde bir tane Adanalı oyuncu yok… Adanaspor formasını, armasını, rengini taşıyacak bir tane futbolcu yok.. Kaptan Fernandes. Ne yaptığını bilmiyor. Takımı ateşlemek yerine eh işte dercesine  bal yapmayan arı gibi sağa sola koşuyor…  Bir tane isabetli şut yok. Kanat bindirmeleri hiç yok. Dikine oyun kurma v e hücuma çıkma yok. Öylesine doldur boşalt… Kaderde varsa gol o da tesadüf, Ya bu maç belki de Adanaspor’un yıllardır taraftar ile olan küskünlüğünün s ona ereceği bir maçtı… 5 bin ya…  Sezon başından beri 300-500 kişiye oynuyordu Adanaspor. Ama bu mata takımını ateşlemek, yanında olmak için 90 dakika boyunca susmadan destek verdiler. Son dakikada ise yine aynı “Yönetim istifa” sesleri yükseldi. Olmamalıydı. Ama, 89 dakika bu takıma sahip çıktılar. Oysa ki, Belediye başkanları da prim sözü vermişti. Neden, niçin, nasıl… Belki de geçen hafta Çorum deplasmanında Kemal Kılıç’ın kırmızı kart görmesi ve takımını bu maçta yalnız bırakması da buna etken… Saha kenarında yönlendirecek etkili kimse yok… Genel Kaptan Osman Sümer, takımı yönlendirmeye çalışıyor. O da ne yapsın? O da sonunda çıldırdı kırmızı kart gördü… Umut bitmedi. Avantaj kayboldu sadece. Ateşle oynamayı bırakıp son iki maçı kazanmak zorunda Adanaspor… Belki de kazansa bile iki maçı bu yetişmeyecek. Çünkü, rakibi  Şanlıurfa ve Tuzlaspor’un da puan kaybetmesi gerekiyor. İlk maç Altay. Küme düşmüş bir takım. Ama kolay lokma değil.  Deplasmanda Boluspor’a kök söktürdü. Uzun süre önde götürdüğü maçı 2-1 kaybetti. Kimse çantada keklik zannetmesin Altay’ı… Koşuyor, mücadele ediyor ve her şeyden önemlisi genç bir ekip ve önümüzdeki sezonun planlaması yapılıyor. Son maç sahasında Bandırmaspor. O’nlar da play –off için oynuyor… Son maça iş kalırsa Adanaspor’un işi çok daha zor olur… Gerçi kolay maçı geçemiyorsun ki… Manisa Adanaspor ayarında bir takımdı. Sen sahanda, taraftar desteğini de almışken, rakibini yenemiyorsun, Altay’ı mı yeneceksin, Bandırmayı mı? Son iki maçta futbolcular ya kendilerine gelir, ya da önümüzdeki sezon zaten hiçbirisi olmayacak, hepsi kendisine kulüp bulur… Unutulmasın ki, son iki maçta ligde kalmak, önümüzdeki sezon şampiyon olmaktan çok daha kolay. Yeter ki futbolcular bunu hissetsin, bunu yaşasın, bunu istesin.  
Ekleme Tarihi: 29 Nisan 2024 - Pazartesi

Ateş ile oynadılar

 

 

Düşünün kümede kalma yolunda son şanslarını oynuyorsun. Son üç haftaya giriliyor ve küme düşme potası içerisinde yer alıyorsun… Rakibin ile aranda bir puan fark var.  Yensen, iki puan farkla rakibinin üzerine çıkıp, rahatlayacaksın son iki maça girilirken… Ama ne yenmesi.. Rakibin Tuzlaspor da puan kaybetmiş, sende bir rahatlık, bir rahatlık. Üstelik, bu sezon değil son üç sezondur ilk kez 5 bin taraftarın üzerinde bir tribün desteği var. Ve ilk kez  ‘yönetim istifa” sesleri son ana kadar yükselmedi…

Kimden mi bahsediyorum? Tabi ki, Adanaspor’dan bahsediyo6rum… Sahasında  ligde az da olsa sıkıntı yaşayan Manisaspor ‘u ağırladı. Daha maçın başında kalesinde golü gördü. Sonra toparlandı, kalecinin bir anlık hatasından yararlanarak beraberlik golünü Fernandes ile buldu… Ama Adanasporlu futbolcular sanki ligi bitirmiş gibi oynadı. Ne formayı terlettiler, ne de mücadele ettiler. Ne oluyor size? Son iki haftaya girildi.  Yani 180 dakika. Tuzlaspor rakibin. Sahasında puan kaybetmiş. Sen ateşlenmen gerekirken, ateşin içerisine kendini daha da korlayarak atıyorsun… Onca yabancı futbolcu var. Onca yerli futbolcu var. Bir maç ya bir maç canını dişine takıp da her bir futbolcu ikişer kişilik oynayamaz mı?

Bal gibi de oynar. Ama, sözün özü şu, takım içerisinde bir tane Adanalı oyuncu yok… Adanaspor formasını, armasını, rengini taşıyacak bir tane futbolcu yok.. Kaptan Fernandes. Ne yaptığını bilmiyor. Takımı ateşlemek yerine eh işte dercesine  bal yapmayan arı gibi sağa sola koşuyor…  Bir tane isabetli şut yok. Kanat bindirmeleri hiç yok. Dikine oyun kurma v e hücuma çıkma yok. Öylesine doldur boşalt… Kaderde varsa gol o da tesadüf, Ya bu maç belki de Adanaspor’un yıllardır taraftar ile olan küskünlüğünün s ona ereceği bir maçtı… 5 bin ya…  Sezon başından beri 300-500 kişiye oynuyordu Adanaspor. Ama bu mata takımını ateşlemek, yanında olmak için 90 dakika boyunca susmadan destek verdiler. Son dakikada ise yine aynı “Yönetim istifa” sesleri yükseldi. Olmamalıydı. Ama, 89 dakika bu takıma sahip çıktılar. Oysa ki, Belediye başkanları da prim sözü vermişti. Neden, niçin, nasıl… Belki de geçen hafta Çorum deplasmanında Kemal Kılıç’ın kırmızı kart görmesi ve takımını bu maçta yalnız bırakması da buna etken… Saha kenarında yönlendirecek etkili kimse yok… Genel Kaptan Osman Sümer, takımı yönlendirmeye çalışıyor. O da ne yapsın? O da sonunda çıldırdı kırmızı kart gördü…

Umut bitmedi. Avantaj kayboldu sadece. Ateşle oynamayı bırakıp son iki maçı kazanmak zorunda Adanaspor… Belki de kazansa bile iki maçı bu yetişmeyecek. Çünkü, rakibi  Şanlıurfa ve Tuzlaspor’un da puan kaybetmesi gerekiyor. İlk maç Altay. Küme düşmüş bir takım. Ama kolay lokma değil.  Deplasmanda Boluspor’a kök söktürdü. Uzun süre önde götürdüğü maçı 2-1 kaybetti. Kimse çantada keklik zannetmesin Altay’ı… Koşuyor, mücadele ediyor ve her şeyden önemlisi genç bir ekip ve önümüzdeki sezonun planlaması yapılıyor. Son maç sahasında Bandırmaspor. O’nlar da play –off için oynuyor… Son maça iş kalırsa Adanaspor’un işi çok daha zor olur… Gerçi kolay maçı geçemiyorsun ki… Manisa Adanaspor ayarında bir takımdı. Sen sahanda, taraftar desteğini de almışken, rakibini yenemiyorsun, Altay’ı mı yeneceksin, Bandırmayı mı? Son iki maçta futbolcular ya kendilerine gelir, ya da önümüzdeki sezon zaten hiçbirisi olmayacak, hepsi kendisine kulüp bulur… Unutulmasın ki, son iki maçta ligde kalmak, önümüzdeki sezon şampiyon olmaktan çok daha kolay. Yeter ki futbolcular bunu hissetsin, bunu yaşasın, bunu istesin.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.