Adana Ticaret Odası Meclis Üyesi Taner Özünal: Cenaze yemekleri kaldırılsın
Adana Ticaret Odası Meclis Üyesi Taner Özünal: Cenaze yemekleri kaldırılsın
Ülkemizin birçok ilinde olduğu gibi Adana’da da cenaze yemeklerinin kaldırılması isteniyor. Adana Ticaret Odası Meclis Üyesi Taner Özünal, taziye yemeklerinin acılı aileleri maddi ve manevi olarak yıprattığını vurgulayarak, gelenekten vazgeçilmesi çağrısında bulundu. Aynı çağrıyı üyelerine “Önemli Duyuru” başlığı altında yapan Adana Balkan Türkleri Derneği Başkanı Aziz Sağıroğlu ile birlikte çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşu ve partiler de, bu konuda cenaze sahipleri ve ailelerine duyarlılık gösterilmesini istedi.
>> SABİT ÖZKESER
“ARTIK CİDDİ BİR
KÜLFET HALİNE GELDİ”
Basın açıklaması yaparak “Adana’da 1.2.3. gün taziye yemeği mevlidi artık kaldırılsın” diyen Adana Ticaret Odası Meclis Üyesi Taner Özünal, “Adana’da bir gelenek haline gelen, vefat edenlerin 1.2.3. günü yapılan yemekli mevlitler artık ciddi bir külfet haline gelmiştir. Acılı aileler hem manevi hem de maddi anlamda büyük bir yük altına girmekte, yas tutacakları bu süreçte yemek, hazırlık ve misafir ağırlama derdine düşmektedir” şeklinde görüşünü dile getirdi.
“DİNİ BİR ZORUNLULUK DEĞİL,
TAMAMEN GELENEKTEN İBARETTİR”
Özünal, 1.2.3. gün yemekli mevlitlerinin dini bir zorunluluk olmadığını ve tamamen gelenekten ibaret olduğuna dikkat çekerek, “Dinimizde böyle bir mecburiyet yoktur. Bu nedenle, hem israfa hem de acının büyümesine neden olan bu uygulamayı artık terk etmeliyiz. Müslüman halkı olarak acıyı paylaşmanın en güzel yolu, dualarımız ile ailenin yanında olmaktır. Yemekli mevlit geleneğini kaldırarak, bu konuda örnek bir adım atmalıyız. Toplumumuzun daha sade, daha anlamlı ve daha insani bir yas kültürüne geçişi için bu değişimi hep birlikte başlatalım” diye konuştu.
“BU KONUDA CENAZE SAHİPLERİ VE AİLELERİNE
DUYARLILIK GÖSTERİLMESİNİ ÖNEMLE RİCA EDİYORUM”
Adana Balkan Türkleri Derneği Başkanı Aziz Sağıroğlu ise, sosyal medya hesabından üyelerine yönelik “Önemli Duyuru” olarak yaptığı paylaşımda, “Sizlere son zamanlarda insanlarımızın yaşadığı önemli sıkıntılardan olan cenaze evinde yemek verilmesi ile ilgili bir konuya değinmek istiyorum; İslam dininde ‘taziye evinde yemek verilir’ diye bir hükmü yoktur. İslam böyle zamanlarda kederli ailenin omuzlarına yük yüklemek yerine, onlara ikram etmeyi, ayakları üzerinde durana dek destek olmayı emreder. Bizler dernek olarak bu konuda öncülük yapmak amacı ile cenazelerimizde 3. Günde yapılan cenaze yemeği ikramının kaldırılması ve verilmemesini öneriyoruz. Bu konuda cenaze sahipleri ve ailelerine duyarlılık gösterilmesini önemle rica ediyorum” dedi.
“CENAZE EVİNDE YEMEK YENMEZ,
YEMEK GÖTÜRÜLÜR”
Adana’da daha önce birçok bölgede konuyla ilgili sosyal medyada ve basın açıklamalarında ise şu görüşlere yer verilmişti:
Adana Yumurtalık Hamzalı Köyü muhtarlığı, taziye yemeklerinin kaldırıldığını açıkladı. Muhtarlığın önüne afiş asan muhtar afişte; ''Cenaze evinde yemek yenmez, yemek götürülür. Bundan dolayı cenazelerimizde taziye yemeği kaldırılmıştır. Köylülerimize saygı ile duyurulur'' sözlerine yer verdi.
ADANA DOĞANKENT
BÖLGEMİZDE CENAZE YEMEKLERİ KALDIRILSIN !!!
Bölgemizin ileri gelenleri başta olmak üzere bütün bölge halkının bu konuya el atıp bölge halkının yararına yönelik bir karar almalarını istiyoruz. Bizler Adana Doğankent sayfa yönetimi olarak da elimizden geleni yapmaya hazırız.
Çünkü:
● İnsanların bir yandan acılarını yaşarken diğer yandan yemek derdine düşmemeli gerekiyor.
● Günümüz ekonomisinde 3 gün üst üste yemek verilmesi cenaze sahiplerini aşırı derecede maddiyat olarak zorlaması.
● İmkanı olmayanların sırf cenaze yemeği vermeye kalkışması için borç harç etmesi.
Ve daha nicesi...
HATAY KIRIKHAN
Hatay’ın Kırıkhan ilçesi Camuzkışlası Mahallesi’nde muhtar Murat Yılmaz, "Cenaze evinde yemek yenmez. Bundan dolayı 3 günlük taziye yemeği kaldırılmıştır" yazısı asıldı. Mahalleli tarafından ortak alınan karar vatandaşlardan takdir topladı. Göreve seçilmesinin ardından Muhtar Yılmaz’ın ilk icraatıysa cenaze sahiplerine büyük külfet olan cenaze yemeğini kaldırmak oldu. Muhtar Yılmaz, mahallelinin fikrini alarak çoğunluğun kararıyla ’Cenaze evinde yemek yenmez, bundan dolayı 3 günlük taziye yemeği kaldırılmıştır’ yazılı afişi asarak cenaze yemeğine son verdi.
MALATYA PÜTÜRGE
Malatya'nın Pütürge İlçesi'nde Sivil Toplum Kuruluşları (STK) bir araya gelerek cenazelerde taziye yemeği verilmemesi yönünde karar alındı Malatya’da yıllardır gelenek olarak sürdürülen ve cenaze evlerinde, 3 gün boyunca taziyelerini bildirmek için gelen yüzlerce kişiye yemek veriliyor. Bu durum cenaze sahiplerini ekonomik açıdan maddi zorluklarla karşı karşıya bırakıyor.
Yaşanan bu ekonomik zorluk karşısında cenaze sahipleri kimi zaman bankalardan kredi çekerek, kimi zaman da borç alınarak yemek masrafları karşılamaya çalışıyor. Malatya’nın Pütürge İlçesi’nde Sivil Toplum Kuruluşları (STK)’ların aldığı kararla taziye yemekleri kaldırıldığı kararı alındığı açıklandı.
STK’lardan yapılan ortak açıklama şu şekilde:
“Pütürgede Bulunan Stk, Siyasi Partiler Ve Akil İnsanlarca Alınan Karar Ve Tavsiye Tutanağıdır.12.05.2025 Tarihli aşağıda isim listesi yazılı katılımcılar ile yapılan ve konusu Pütürge ve Mahallelerinde hatta Gurbette bulunan Dernek, Vakıf, Federasyon ve Konfederasyonlarımızda bundan sonra cenaze sahiplerinin gelen kişilere taziye yemeği vermemesi hususunda istişare toplantısı gerçekleştirdi. Taziye yemeklerinin cenaze sahiplerine külfet olduğu ve konunun dinen incelendiğinde caiz olmadığı ve bu geleneklerimizde olmayan uygulamanın kaldırılması konusunda ortak karar alınmıştır.Alınan karar neticesinde:
1-Derneklerimiz, Belediyemiz, Kaymakamlığımız ve Mahalle sakinlerimizle birlikte her Mahallemizde bir Taziye evi yapılmasına,
2-Cenazelerde Taziye yemeği verilmemesine,
3- Ölen kişinin uzak Şehirlerden gelen ve hemen geri dönemeyen birinci derece akrabaları ve diğer yakın akrabaları için yemek, barınma ihtiyaçları komşu ve uzak akrabaları tarafından karşılanmasına.
Konudan ilgisi ve bilgisi olan katılımcılar ile karar verilmiştir.
Alınan bu karar Pütürge Kaymakamlığımıza, Pütürge Belediye Başkanlığımıza, İlçe Müftülüğümüze, Derneklerimize, Muhtarlarımıza İlgili Kurum ile Kuruluşlarımıza ve Pütürge Halkına duyurulması sağlanacaktır.
Bilgilerinize saygılarımızla arz ederiz.
Toplantıya katılım listesi
Doğan Fırat (Pütürge Hüsükuşağı Dedesi)
Doğan Karadağ (Akil İnsan)
Emin Kavak (Emekli İmam)
Fikret Altundaş (Akil İnsan)
Hacı Osman Işık (Akil İnsan)
Hüseyin Kara (Akil İnsan)
Hüseyin Onur (Esnaf Odası Başkanı)
İbrahim Taştan (Alevi Bektaşi Dernek Başkanı)
İbrahim Yalçınkaya (Deva İlçe Başkanı)
İsmet Özaydın (Akil İnsan)
Kürşat Ayaydın (M.H.P İlçe Başkanı)
Metin Oguz (Pütürge Ziraat Odası)
Murat Türkeri (C.H.P İlçe Başkanı)
Rıfat Şen (Pütürge Merkez Köyleri Derneği Başkanı)
Yakut Tekdemir (Ak Parti İlçe Başkan Vekili)
Yalçın Aksu (Anahtar Parti İlçe Başkanı)
Her canlı mutlaka bir gün Ölümü tadacaktır. Ölüm bir yok oluş değil, ebedi bir hayata geçiş kapısıdır. Allah Resulü ölü yakınlarının yükünü hafifletmek için evlerine yemek götürülmesini tavsiye etmiştir. Zamanla bazı yörelerde bu tavsiyelerden uzaklaşılmış ölü yakınlarına yemek götürmenin yerini, ölü sahiplerinin taziyede bulunanlara yemek hazırlaması almıştır. Ölü sahiplerini yemek hazırlamaya sevk eden sebepler arasında; iyilik beklentisi, suçlanma korkusu, âdet haline gelme, ölü evine yemek getirme âdetinin terk edilmesi, taziye yerlerinin artması, mahcup olma korkusu olduğu söylenebilir. Vefat edenin yakınları tarafından taziyeye gelenlere yemek ikram etme âdetinin önüne geçmek için şu faaliyetlerin yapılması elzem görünmektedir:
1-Müslüman bir toplumda taziyeye gelenin, yemek beklentisi içerinde olmasının fıtri/ahlaki/dini açıdan kerih olan bir davranış olduğu bilincinin topluma kazandırılması,
2-Taziyede yemek vermemenin değil, vermenin kınanır hale gelmesi için toplumdaki her bireyin kendine düşeni yapması,
3- Taziyeye gelenlere yemek vermekle ölen akrabanın hayrının verilemeyeceği, aksine dinen kerih sayılan bir iş yaptıklarının farkında olması için çaba sarf edilmesi, ölü için hayır verme yolunun bu şekilde değil, doğrudan yoksulların eline teslim edilmesiyle gerçekleşeceği bilincinin yerleşmesinin sağlanması,
4-Taziye için açılan müstakil mekânlarda, taziye sahiplerinin yemek yiyebileceği bölümler ile taziyeye gelenlerin oturduğu bölümlerin ayrı olması için inşaat aşamasındayken planların yapılması,
5-Taziyeye gitmenin yemek saatlerine denk getirilmemesi,
6-Taziye evlerinin sohbet evlerine dönüşmemesi için taziyelerin kısa tutulması, taziye kabulünün akşam ezanıyla birlikte bitirilmesi,
7-Ölen kişinin uzak Şehirlerden gelen ve hemen geri dönemeyen birinci derece akrabaları ve diğer yakın akrabaları için yemek, barınma ihtiyaçları komşu ve uzak akrabaları tarafından karşılanması hem Dini Hem de Vicdani bir sorumluluktur.
Bu sebepten taziye yemekleri Pütürge Merkez ve Mahallelerimizde Kaldırılmıştır”
OSMANİYE DÜZİÇİ
Osmaniye'nin Düziçi İlçesi Karşıyaka Mahalle Muhtarı Mehmet Suna, pandemi ve deprem süreçlerinin ardından cenaze yemeklerinin ekonomik olarak zorlayıcı olduğunu belirterek, bu geleneğin ilçelerinde kaldırılmasını önerdi. Karşıyaka Mahalle Muhtarı Mehmet Suna, pandemi ve deprem gibi zorlu dönemlerin cenaze yemeklerini olumsuz etkilediğini dile getirdi. Bu geleneksel uygulamanın normalleşme sürecinde tekrar başladığını ve ekonomik olarak zor durumda olan cenaze sahipleri için büyük bir maddi külfet oluşturduğunu ifade etti.Suna, Türkiye genelinde birçok il ve ilçede bu tür cenaze yemeklerinin kaldırılmasının uygun olacağını önerdi. Ayrıca, bu gelenek yerine, muhtarlar aracılığıyla veya bireysel inisiyatiflerle ihtiyaç sahibi öğrencilere ve diğer hayır işlerine daha fazla yardımın yapılabileceğini belirtti.Muhtar Mehmet Suna, Karşıyaka Mahallesi'nde cenaze yemekleri geleneğinin gözden geçirilmesi gerektiğini ve toplumun daha fazla hayır işine yönelmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, "Takdir halkımızındır" dedi.
KIRIKKALE’DE PANKART ASILDI
Kırıkkale'de Ahılı Köyü Muhtarlığı'nın, taziye yemeklerini kaldırılması sosyal medyada gündem oldu.
Sizce diğer illerde de bu uygulama uygulanmalıdır?
KİLİS (Vizyon Havadis Kilis –HAMZA ÖZKAYA)
“Cenazede yemek geleneğini gözden geçirme vakti gelmedi mi?
Kıymetli Kilisli hemşerilerim,
Kilis’in konuşulacak meseleleri saymakla bitmez.
Bir gazeteci olarak gündemi sıkı takip ediyor, toplumun nabzını tutan her konuyu elimden geldiğince köşeme taşıyorum.
Elbette siyasi ve sosyolojik birçok başlığı daha önce yazdım, yine yazacağım.
Ancak bugün, uzun zamandır içimde bir dert olan ve artık yüksek sesle konuşulması gerektiğine inandığım bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum: Cenazelerde yemek verme geleneği.
Malumunuz, memleketimizde cenaze merasimlerinden sonra, defin işlemi tamamlandığında cenaze evinde yemek verilmesi gibi bir uygulama söz konusu. Bu yemekler genelde lahmacun ya da sulu yemek şeklinde oluyor. Hatta bazı yerlerde helva, ekmek, ayran ikramı da yapılıyor.
Yemekte lahmacunun gevreğini isteyen, daha fazla tabak isteyen, hatta acı biberi eksik bulan insanlar arasında geçen diyaloglar ise yıllardır mizah malzemesi hâline gelmiş durumda.
Oysa ortada neşeli bir ortam yok; bir insan sevdiklerini kaybetmiş, yas tutuyor.
Şimdi soruyorum sizlere sevgili hemşerilerim: Bir insan acısına mı yansın, yoksa yemek masrafını mı düşünsün?
Cenaze sahibi, en zor gününde evlat acısıyla, anne-baba hasretiyle, eşini kaybetmenin yıkımıyla uğraşırken bir de yüzlerce kişiye yemek yetiştirmenin telaşına düşüyor.
Üstelik bu yemek masrafı öyle az buz değil. Bugün Kilis’te sıradan bir cenaze yemeği yüzlerce kişiyi buluyor. Düşünün ki dar gelirli bir aile, bu yükün altına nasıl girsin?
Sırf “ne derler?” korkusuyla, “komşu ne düşünür?” endişesiyle borca girerek cenazesinde yemek veren insanlar var. Hatta yemek vermeyenleri ayıplayan, dedikodu yapan kişiler bile görüyoruz.
Bu mudur bizim kültürümüz? Bu mudur acıya ortak olmak?
Ben diyorum ki, gelin bir ilki başlatalım.
Gelin, bu geleneği yeniden gözden geçirelim.
Elbette taziyeye gelen vatandaşımıza bir su ikram edelim, bir çay sunalım. Ama yemek faslını artık kaldıralım.
Dileyen, yemek masrafı kadar bir meblağı hayır kurumlarına, ihtiyaç sahiplerine sadaka niyetiyle bağışlasın.
Bu, hem kaybettiğimiz yakınımız için çok daha anlamlı bir hayır olur hem de cenaze sahibine gerçek bir destek sunar.
Bazı bölgelerde bu uygulama çoktan kaldırıldı.
Neden biz de Kilis’te örnek olmayalım?
Neden acı günümüzde, yasımızı paylaşmaya gelen insanlarla sadece dua etmenin, teselli vermenin, omuz omuza durmanın kıymetini yaşatmayalım?
Evet, belki bu yazım bazı çevrelerce yadırganacak.
Belki eleştirileceğim. Ama ben inandığım doğruları söylemeye devam edeceğim.
Çünkü bu mesele sadece yemek değil, vicdan meselesidir.
El birliğiyle, dayanışmayla, toplum olarak bu anlayışı değiştirebiliriz.
Kilis’te bir gelenek değişecekse, bunu birlikte başaralım.
Saygı ve hürmetlerimle…”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.