“Enflasyon farkları seyyanen maaşlarımıza yansıtılsın”

Eğitim (Web Sitesi) - Web Sitesi | 27.01.2023 - 10:50, Güncelleme: 27.01.2023 - 10:50 2646+ kez okundu.
 

“Enflasyon farkları seyyanen maaşlarımıza yansıtılsın”

Eğitim-İş Adana 1 Nolu Şube Başkanı Seher Ergin, Ülkede yaşanan derin ekonomik kriz, açlık ve yoksulluk, alım gücündeki düşüklük bugün yalnızca biz eğitim emekçilerinin değil tüm vatandaşlarımızın esas sorunu olduğunu söyledi.
ALİ BOZ-ELİF HALLAÇOĞLU   Ergin yaptığı açıklamada, “  Milyonlarca işsizimiz var, asgari ücret altında ayda 5.500’e geçinmesi beklenen emeklilerimiz var, 8.500 liraya açlığa şükretmesi istenen asgari ücretlilerimiz var, özellerde patron insafına bırakılmış güvencesiz ve yoksul hayatlar var. Bugün sendika olarak kendi özelimize indirgediğimizde atanmayan 1 milyon öğretmenimiz, on binlerce ücretli öğretmenimiz ve kadro bekleyen sözleşmeli öğretmenlerimizle birlikte tüm eğitim emekçilerimiz ülkedeki derin ekonomik krizin sadece bir parçasıdır. Maaşları asgari ücretle neredeyse eşitlenen, vergi kesintileriyle açlık sınırını dahi gören eğitim emekçilerinin Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve bağımsız Kuruluşların hesaplamalarına göre bugün alması gereken maaşı 26 bin civarındayken mevcut maaşlar bu rakamın yarısı kadardır. Eğitim emekçilerinin bir zamanlar asgari ücretin üç katı olan maaşı, bugün 1,5 katına düşmüş, emekli maaşları asgari ücretin dahi altında kalmıştır. TÜİK’in çarpıtılmış enflasyon rakamıyla alım gücü yerle yeksan olan eğitim emekçilerinin hakkı, yetkili sendika ve TÜİK eliyle gasp edilmiştir.” dedi. Ergin açıklamasının devamında, “ Halkın çarşıda, pazarda karşı karşıya kaldığı gerçek enflasyon, halkın enflasyonu verilerine göre yüzde 150,5 olarak gerçekleşmiştir. Yandaş sendika ve konfederasyonlar, yıllardır kamu çalışanları ve emeklilerin haklarının gasp edilmesine suç ortaklığı yapmaktadır. Kanunsuz bir şekilde toplu sözleşme masası kurulmadan kapalı kapılar ardında yeniden bir zam oranının belirlenmesini ve bizlere söz hakkı tanınmamasını kabul etmiyoruz. Kamu çalışanlarının maaşları asgari ücretin ortalama 3 katı olduğu dönemlerden asgari ücrete eşit olduğu bir döneme girilmiştir. Açlık sınırında yaşamaya mahkûm edilmiş kamu çalışanları olarak, zam oranları ile her altı ayda bir eritilen maaşlarımızın oranlarla değil yeniden rakamsal olarak belirlenmesini talep ediyoruz. Açlık sınırının 9 bin 59 liraya, yoksulluk sınırının ise 26 bin 124 liraya çıktığı bu günlerde en düşük kamu çalışanı maaşının yoksulluk sınırına, en düşük emekli maaşının ise asgari ücrete eşitlenmesini ve her ay enflasyon farklarının seyyanen maaşlarımıza yansıtılmasını talep ediyoruz.” diye konuştu.
Eğitim-İş Adana 1 Nolu Şube Başkanı Seher Ergin, Ülkede yaşanan derin ekonomik kriz, açlık ve yoksulluk, alım gücündeki düşüklük bugün yalnızca biz eğitim emekçilerinin değil tüm vatandaşlarımızın esas sorunu olduğunu söyledi.

ALİ BOZ-ELİF HALLAÇOĞLU

 

Ergin yaptığı açıklamada, “  Milyonlarca işsizimiz var, asgari ücret altında ayda 5.500’e geçinmesi beklenen emeklilerimiz var, 8.500 liraya açlığa şükretmesi istenen asgari ücretlilerimiz var, özellerde patron insafına bırakılmış güvencesiz ve yoksul hayatlar var. Bugün sendika olarak kendi özelimize indirgediğimizde atanmayan 1 milyon öğretmenimiz, on binlerce ücretli öğretmenimiz ve kadro bekleyen sözleşmeli öğretmenlerimizle birlikte tüm eğitim emekçilerimiz ülkedeki derin ekonomik krizin sadece bir parçasıdır. Maaşları asgari ücretle neredeyse eşitlenen, vergi kesintileriyle açlık sınırını dahi gören eğitim emekçilerinin Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve bağımsız Kuruluşların hesaplamalarına göre bugün alması gereken maaşı 26 bin civarındayken mevcut maaşlar bu rakamın yarısı kadardır. Eğitim emekçilerinin bir zamanlar asgari ücretin üç katı olan maaşı, bugün 1,5 katına düşmüş, emekli maaşları asgari ücretin dahi altında kalmıştır. TÜİK’in çarpıtılmış enflasyon rakamıyla alım gücü yerle yeksan olan eğitim emekçilerinin hakkı, yetkili sendika ve TÜİK eliyle gasp edilmiştir.” dedi.

Ergin açıklamasının devamında, “ Halkın çarşıda, pazarda karşı karşıya kaldığı gerçek enflasyon, halkın enflasyonu verilerine göre yüzde 150,5 olarak gerçekleşmiştir. Yandaş sendika ve konfederasyonlar, yıllardır kamu çalışanları ve emeklilerin haklarının gasp edilmesine suç ortaklığı yapmaktadır. Kanunsuz bir şekilde toplu sözleşme masası kurulmadan kapalı kapılar ardında yeniden bir zam oranının belirlenmesini ve bizlere söz hakkı tanınmamasını kabul etmiyoruz. Kamu çalışanlarının maaşları asgari ücretin ortalama 3 katı olduğu dönemlerden asgari ücrete eşit olduğu bir döneme girilmiştir. Açlık sınırında yaşamaya mahkûm edilmiş kamu çalışanları olarak, zam oranları ile her altı ayda bir eritilen maaşlarımızın oranlarla değil yeniden rakamsal olarak belirlenmesini talep ediyoruz. Açlık sınırının 9 bin 59 liraya, yoksulluk sınırının ise 26 bin 124 liraya çıktığı bu günlerde en düşük kamu çalışanı maaşının yoksulluk sınırına, en düşük emekli maaşının ise asgari ücrete eşitlenmesini ve her ay enflasyon farklarının seyyanen maaşlarımıza yansıtılmasını talep ediyoruz.” diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.