“Ülkemizde çocuk yoksulluğu zirvede”
“Ülkemizde çocuk yoksulluğu zirvede”
Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği (ÇKHD) Başkanı Çiğdem Akça, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Başkan Akça, “Maalesef ‘Çocuk Yoksulluğu’ nu en başta gelen çocuk hak ihlali olarak kabul etmek zorunda kaldık” dedi.
ÇKHD Başkanı Çiğdem Akça, “Ülkemizdeki yüksek enflasyon ortamı ve düşük ücretler, buna paralel her geçen gün artan hayat pahalılığı ve gelir adaletsizliği daha çok haneyi derin yoksulluğa sürüklüyor” diye konuştu. Akça yazılı açıklamasında daha sonra şu görüşleri dile getirdi:
“ Ankara Tabip Odası’nın TÜİK üzerinden gündeme getirdiği verileri destekliyor, eğer yoksulluk birinci sırada ise çocuk hangi hakkını yaşayabilir diyerek kamuoyuna soruyoruz?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “İstatistiklerle Aile” raporuna göre Türkiye’deki hanelerin yüzde 21,2’si yoksul iken, geniş ailelerden oluşan hane halklarında yoksulluk oranı yüzde 26,9’a kadar yükseliyor.Her 3 hane halkından 1’i kötü ve sağlıksız barınma koşullarında yaşarken, yüzde 31,3’ü kötü barınma (sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.) koşullarında yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sosyal yardımlarla ilgili 2025 yılı verilerine göre ise 14 milyon 148 bin 740 kişi sosyal yardımlardan yararlanarak ayakta kalabiliyor. “
Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği (ÇKHD) Başkanı Çiğdem Akça daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
““Sosyal ve Ekonomik Destek” kapsamında desteklenen çocuk sayısı 2014 yılında 60 bin 29 iken, aradan geçen 10 yılda, 2024 yılı sonu itibarıyla 170 bin 317’e yükseldi. Yoksulluğun ve maddi yoksunluğun en çok etkilediği kuşak kuşkusuz çocuklardır. TÜİK’in Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu 2024” verilerine göre 10 çocuktan 4’ü yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındadır. Yaklaşık her 10 aileden 1’i çocuklarına yeni giysiler alamazken, her 10 aileden 1’i, çocuklarının gün içinde taze meyve ve sebze tüketmesini sağlayamaz durumdadır. OECD’nin son olarak yayınladığı “Hayat Nasıl?” 2024 yılı raporuna göre ülkemizdeki 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 20’si yeterli parası olamadığı için haftada en az bir gün hiç yemek yiyememektedir. Her 5 çocuktan 1’i okula aç gitmektedir.
Çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak için gereken adımlar kamu otoritesi tarafından merkezi ve planlı olarak atılmalıdır.
- Bu doğrultuda çocuk yoksulluğunu ve çocuk işçiliğini ortadan kaldırmak amacıyla koruyucu ve sosyal adaleti güçlendiren politikalar yürürlüğe konmalıdır.
- Okullarda ve tüm eğitim kurumlarında kalori değerleri hesaplanarak en az bir öğün sağlıklı ve ücretsiz yemek verilmelidir.
- Gelişme çağındaki bütün çocuklarımıza ücretsiz süt desteği sağlanmalıdır.
- Tüm çocuklar sağlık hizmetlerine eşit ve ücretsiz erişebilmelidir.
- Çocukların okula devamı desteklenmelidir.
TÜRKİYE 1995 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesini imzalamıştır. (ÇSH), 54 maddeden oluşmaktadır. En temel olanlar:
- Yaşama ve gelişme hakkı
- Bir isme ve vatandaşlığa sahip olma hakkı,
- Sağlık hizmetlerinden faydalanabilme hakkı,
- Eğitim hakkı,
- İnsani şartlarda yaşam hakkı,
- İstismar ve ihmalden korunma hakkı,
- Ekonomik sömürüden korunma hakkı (çocuk işçiler),
- Uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı,
- Düşünce özgürlüğü hakkı,
- İfade özgürlüğü hakkı,
- Engelli çocukların hakkı,
- Dinlenme, eğlence ve kültürel faaliyetler için zamana sahip olma hakkı.
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme hükümleri çocukların hangi haklara sahip olması gerektiğini ayrıntılı olarak açıklarken, bu hakların altında yatan dört ilke vardır:Ayrımcılık Yapmama:Tüm çocukların her koşulda ve her zaman potansiyellerini geliştirme hakkına sahip olduğunu vurgular. Cinsiyet, ırk, etnik köken, ulusal köken, din, engellilik, cinsel yönelim veya diğer statüleri ne olursa olsun her çocuk eşit eğitim hakkına sahip olmalıdır.
Çocuğun Yüksek Yararı:Çocuklarla ilgili tüm eylem ve kararlarda, çocuğun yüksek yararı her şeyden önce gelmelidir. Bu ilke aynı zamanda farklı haklar arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde de temel olarak kullanılmaktadır.
Yaşama ve Gelişme Hakkı: Bu, çocuklara tam gelişme ve temel hizmetlere erişim için eşit fırsatlardan emin olunması gerektiği anlamına gelir. Örneğin, engelli çocukların tam potansiyellerine ulaşmaları için eğitim ve sağlık hizmetlerine yeterli erişimi olmalıdır.
Katılım Hakkı: Çocuk haklarıyla ilgili tüm konularda çocukların görüşlerine değer verilmesi ve saygı gösterilmesi gerektiğini vurgular.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
