Muhterem okurlarımız, eğitim haftasına girmiş bulunuyoruz. Bugün itibariyle öğretmenler okullarına döndüler. 8 Eylül 2025 Pazartesi günü de öğrenciler okullarına , öğretmenlerine, arkadaşlarına kavuşacaklar.
Yani 2025-2026 eğitim-öğretim yılı yarın resmen başlamış olacak.
Okullar, eğitim, öğretimde altyapı unsuru olarak eğitime büyük katkı sağlarlar. Depreme dayanıklı, okula giriş kapısı mazbut, ihata duvarları mükemmel, çocukların oyun oynama, spor yapma alanları, kütüphane, hijyenik tuvaletler ve daha ihtiyaç duyulan bir çok şeyi kapsayan okullar eğitimin başarısında önemli rol oynar.
Öğretmen ise, eğitim-öğretmenin anahtarı, kapısı ve de dersliğidir. Bilgi birikimi yüksek öğrencilerini sevmesini bilen, öğrencilerine öğretmek için kendisiyle yarışan eğitim kahramanlarımızdır. Geleceğimiz olan çocukların yettirilmesinde en büyük katkıyı koyanlardır. Her çocuğun biyolojik annesi ve babasıdır. Veliler ise, evlatlarının iyi eğitim almaları için yapılabilecek tüm fedakarlıkları yaparak çocuklarını okula gönderirler.
Yukarıda anlattığımız bu üçlü konumda herhangi bir eksiklik ve olumsuzluk yaşanmaz ise eğitim-öğretimde beklenen başarı yakalanır.
Muhterem okurlarımız, yukarıda belirttiğimiz üzere öğretmen veya öğretmenler çocuklarımızın yetişmesinde onlara sevgiyle yaklaşarak, onların fiziki gelişmelerine ve bünyelerine uygun yeteneklerini tespit ederek, sanatla, sporla bilgide buluşturmada ailelerin de desteğini alarak üzerlerine düşen görevlerin fazlasını yapmak şartıyla çocuklarımızı geleceğe dönük iyi yetişmelerine yol açmış olurlar.
Öğretmenlerimiz tarihe not düşen milli kahramanlarımızı evlatlarımıza anlatmalıdır. “Alpaslan Sultanın 1071 yılında Anadolu’nun kapısını Türklere sonuna kadar açması, Fatih Sultan Mehmet’in 1453 de İstanbul’u fethetmesi ve Avrupa kapısını açması, Büyüt ATATÜRK’ün 1922 yılında bu cennet vatanı işgal eden işgalcileri yurdumuzdan kovması tarihte iz bırakan ve tarihe not düşüren kahramanlıkları günü geldiğinde çocuklarımıza doğru anlatarak, onlara gururla, saygı duymamız gerektiğini öğretmelidir. Evlatlarımızı geçmişini ve milli tarihini iyi öğrenen nesiller olarak yetiştirmelidirler.
Bu çağda gençlerimizi hasta eden, onları sömüren uyuşturucu diye büyük bir bela vardır. Gençlerin bu belaya yakalanmamaları konusunda aile-okul-çevre-emniyet güçlerinin birlikte hareket etmeleri gençlerimizin uyuşturucu bataklığına düşmelerini büyük ölçüde önler.
Unutmayalım ki, kendi menfaatleri için başkalarını hiçe sayanlara veya onları ağlarına düşürenlere başta Devlet Baba sonra okul ve öğretmenler, daha sonra da çevre ve ana-baba bu önemli konuyu hassasiyetle koruma amaçlı yaklaşır ise geleceğimiz olan gençleri kuşatan uyuşturucu alışkanlığından korumuş olurlar.
Yeni başlayacak olan eğitim-öğretim yılının öğretmenler tarafından yukarıda belirttiğim çerçeve içerisinde ele alınması, geleceğimiz olan çocuklarımızın iyi yetişmelerine anahtar olur.
Bu anlayışla 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başarılı geçmesi en büyük temennimizdir. Umarız öyle olur.