Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika Başkanı Trump  ile yaptığı görüşmede, Trup sayın Erdoğan’dan Rusya’dan petrol doğal gaz almamalarını istemiş olması aslında Türkiye’nin evdeki bulguru kaybetmesi demektir. ABD Başkanı Trump kendi çıkarlarını ön planda tutma noktasında Türkiye’nin çıkarlarını yok sayarak Türkiye için hayati önem taşıyan Rusya’dan alınan petrol ve doğalgazın Türkiye tarafından alınmaması istemiş olması Türkiye’nin tüm çıkarlarıyla taban tabana zıttır. Türkiye yıllardır Rusya’dan mavi akım adı altında petrol ve doğalgaz alır. Türkiye’nin bugün kullandığı elektriğin büyük bir bölümü Rusya’dan alınan doğalgaz ile üretilir. Ayrıca, Türkiye Rusya’dan aldığı doğalgaz ile sanayisini çalıştırır.  Evlerini işyerlerini ısıtır. Yani, Rusya’dan alınan petrol ve doğalgaz Türkiye için hayati önem taşır. Bunu bile bile ABD Başkanı Trump’un Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’dan Rusya’dan petrol ve doğalgaz alma demesi tek kelime abesle iştigaldir. Türkiye ABD’nin notada ortağı olduğu gibi taşıdığı stratejik önemle de ABD’nin işbirlikçi dostudur. Bütün bunlara rağmen ABD Başkanı Trump’un Türkiye’yi tökezletme noktasında Türkiye’den Rusya’dan petrol ve doğalgaz almayın demesi Trump’un Türkiye’ye şaşı bakmasıdır. Umarız Türkiye Rusya’dan bugüne kadar aldığı gibi petrol ve doğalgaz alımını sürdürür. Türkiye’yi elektriksiz doğalgazsız bıraktırmaz. Bu anlayışla hareket edilirse evdeki bulgur korunmuş olur. Öte yandan, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin Türkiye, Rusya, Çin birlikteliği önerisi de Türkiye’de enine boyuna tartışılmalı, Türkiye gibi jeopolitik öneme sahip bir ülke tek taraflı ABD’ye bağımlı kalmamalıdır. ABD, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın çıkarlarını Türkiye’den önce düşünen bir dosttur, onun için Sayın Bahçeli’nin önerisi kabul görmelidir.