Anlamlı etkinlik

Cumhuriyet’in 102. Kuruluş yıldönümü olması dolayısıyla Türkiye Kuvayi Milliye Mücahitleri, Yüreğir de bulunan Kuvayi Milliye Park lokalinde etkinlik düzenledi. Genel Başkanı İrfan SÖKER, “Ulu Önder Atatürk’ün “En büyük eserimdir” dediği Cumhuriyetin ilanının 102. yılını birlikte kutlamanın mutluluk, coşku ve heyecanı içindeyiz.” dedi.

  >> ALİ BOZ/ŞEYDA TURAÇLAR       Türkiye Kuvayı Milliye Mücahitleri Genel Başkanı İrfan Söker, yaptığı konuşmada şunları söyledi. “ I.Dünya Savaşı’nın galip devletleri, Osmanlı Devleti’ni paylaşmaya başlayınca ortada bir avuç Türk’ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Düşman, vatan topraklarını ele geçirip milletimize esir muamelesi yapınca onurlu bir geçmişe sahip olan Türk milletinin direniş ruhu güçlendi.  Türk milletine tarihin hiç bir döneminde esaret zinciri vurulamamıştır, şimdi de vurulamayacaktır. Öyleyse "Ya İstiklal Ya Ölüm". İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası budur. Mustafa Kemal bin yıllık Anadolu topraklarında İstiklal mücadelesini başlatmak ve millet egemenliğine dayalı yeni bir Türk Devleti kurmak için Samsun’a çıktı. İşte bu noktada Mustafa Kemal ile Türk milletinin kader çizgisi kesişti. Düşmanlar karşısında Mustafa Kemal ve arkasında bir millet vardı. Dava büyüktü. Bu dava Türk milletinin ölüm kalım davasıydı. “   Söker konuşmasında ayrıca şöyle konuştu. “Kadın-erkek, asker-sivil tüm Anadolu insanı şahlandı. Kuvayı Milliye Ruhu canlandı. Orduya silah, mermi yetiştirmeyi kadınlar üstlendi. Kağnılar gıcır gıcır yollara düştü. Tekerlekleri kırılan arabaların yüklerini, mermilerini kadınlar sırtlarında, omuzlarında taşıdılar. Cephaneler nem kapmasın diye yorganları çocukların üzerinden alıp cephanenin üzerine örttü yaşlı kadınlar. Attıkları her adımın, bağımsızlığa doğru giden bir yol olduğuna inanarak azimle yürüdüler. Bir milletin yeniden doğuşunun destanı yazıldı her kilometrede. 19 Mayıs’ta Samsun’da yakılan özgürlük ve bağımsızlık ateşi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla kısa sürede dalga dalga tüm yurda yayıldı. Bağımsızlık Savaşı, milli egemenlik ilkesinden güç alınarak, her konuda hesap soran, kıyasıya eleştiren, milletin haklarına titizlikle sahip çıkan bir meclisle kazanılmış ve 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiştir. “   Söker konuşmasının sonunda, “ Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde el ele veren Türk milleti büyük bir zafer elde etmiş, şan ve şeref dolu tarihine yepyeni bir sayfa eklemiştir. Mehmetçiğin süngüsü ile emperyalizm Anadolu’da yok edilmiş yıkılan Osmanlı Devleti’nin küllerinden yeni bir devlet kurulmuştur. Mustafa Kemal Paşa :“Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.” sözü ile cumhuriyet rejiminin yaşayacağına olan inancını dile getirmiştir. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve bu vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunarım. Yaşasın Cumhuriyet.”