“İnsanca çalışmak ve yaşamak istiyoruz”

Gündem 01.05.2025 - 15:22, Güncelleme: 01.05.2025 - 15:22 302 kez okundu.
 

“İnsanca çalışmak ve yaşamak istiyoruz”

Türk-İş 4. Bölge Başkanlığı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarını, olaysız bir şekilde Bayraklı Park’ta gerçekleştirdi. 3 binin üzerinde katılımın hedeflendiği kutlamaya, hava muhalefeti dolayısıyla yaklaşık 2 bin işçi katıldı.
BAŞKAN OYA TEKİN DE ALANDAYDI Türk-İş 4. Bölge Başkanlığı önünde toplanan işçiler, bağlı bulundukları Sendika Başkan, yöneticiler ve görevliler nezaretinde sloganlar atarak Bayraklı parka kadar yürüdü. Burada halaylar çeken işçiler halklı taleplerini bir kez daha haykırdı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü kutlamalarında herhangi bir taşkınlık yaşanmazken, işçiler halaylarla, 1 Mayıs’ı gönüllerince kutladı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı kutlamada Türk-İş’e Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’de alana gelerek destek verdi.   “1 MAYIS SADECE BİR TAKVİM GÜNÜ DEĞİLDİR” Saygı Duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından toplanan kalabalığa seslenen Tür-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar,  “1 Mayıs, emeğin, alın terinin, eşitliğin, özgürlüğün ve dayanışmanın tarihsel simgesidir. 1 Mayıs, biz emekçilerin birleşerek sömürüye, adaletsizliğe, güvencesizliğe ve yoksulluğa karşı sesini yükselttiği gündür.1 Mayıs, işçi sınıfının mücadele ederek elde ettiği kazanımlarıyla, kararlılığıyla, dayanışmasıyla anlamlı kıldığı bir gündür” dedi. Gülnar, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:  “Biz işçiler dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce ayrımı olmaksızın, emek gücüyle yaşam mücadelesi verenler olarak, ortak taleplerimizi yüksek sesle dile getirmek için bugün burada bir kez daha bir araya geldik. Bugün burada olduğu gibi ülkemizin diğer şehirlerinde, dünyanın birçok yerinde, bizlerle aynı kadere sahip arkadaşlarımız, işçiler, emek dostları, hak ve özgürlük talepleriyle alanlardalar.Bizim kaderimiz ortak.Biz, insanca çalışmak veinsanca yaşamak istiyoruz.Taşeronda, güvencesiz, kuralsız çalışmak, ucuz işgücü olmak, iş kazalarında can vermek istemiyoruz.Bizler alın teriyle, haram lokma yemeden yaşam mücadelesi verenleriz. Bizler, tüm insanların refah ve huzur içinde kardeşçe yaşadığı bir dünyayı hayal ediyoruz. Burada “Ekmek, Barış, Özgürlük” sloganıyla bir araya geldik.Ekmeğin hakça bölüşümünün mücadelesini veriyoruz…İşin, ekmeğin olmadığı bir yerde sosyal barışın da olmayacağını biliyoruz.Emeğin baş tacı edildiği, her alanda demokrasinin geçerli olduğu bir düzen istiyoruz.Sorunlara karşı mücadeleyi yükseltmek için tekrar bir aradayız.Kıdem tazminatımıza el uzatılmasına, haksız yere işten çıkarmalara, açlığa ve sefalete mahkûm bırakılmaya, sendikasızlaştırmaya, güvensizleştirmeye çocuklarımızın geleceğinin çalınmasına ve topyekûn hayatımızın karartılmasına karşı alanlardayız.Eşitliği, barışı, kardeşliği ve özgürlüğü ülkemizde ve tüm dünyada egemen kılacak güç bizleriz. Tüm kurum ve kurallarıyla demokrasi, ancak bizlerin mücadelesiyle sağlanabilir.Emekçilerin yüzlerce yıl süren mücadeleler sonunda elde ettiği haklar ellerinden alınmak isteniyor.Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik özelleştiriliyor; sosyal devlet ortadan kaldırılıp yerine paranın egemen olduğu bir düzen kurulmak isteniyor.Denetimsizliği, kuralsızlaştırmayı, esnekleştirmeyi öneren bu politikalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma koşulları, sosyal adalet, eşitlik, kardeşlik, barış ve özgürlük için her zamankinden daha kararlı şekilde mücadele edeceğiz.”   “1 MAYIS’TA ALANLARDAN BİR KEZ DAHA SESLENİYORUZ”   TÜRK-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar,  daha sonra şöyle devam etti: “Hukukun üstünlüğü ilkesi, biz emekçilerin sürdürdüğü mücadelenin olmazsa olmazıdır. TÜRK-İŞ olarak bu ilkeye hep sahip çıktık. Bizler, bütün işlemlerin hukuk ve demokrasi içinde yürütülmesinden yanayız. Öncelikle masumiyet karinesine ve hukuki sürece herkes saygılı olmalıdır. Taşeron sorunu işçi statüsünde, sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkı kapsamında bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Kamuda çalışan taşeron işçiler kadroya alınmalıdır. Staj ve çıraklık mağdurlarının emeklilik sorunları çözülmelidir.Kamu kurumlarındaki geçici işçilik uygulaması, güvencesiz istihdamın bir türüdür. Bu koşullarda çalıştırılan işçiler güvenceli şekilde istihdam edilmelidir. İş cinayetlerine dönüşen iş kazaları önlenmelidir.Kayıt dışılık ülkemizin uzun soluklu ekonomik sorunlarından biridir ve hala devam etmektedir. Kayıt dışı sorunu çözülmeli, herkes kayıt altına alınmalıdır.Kıdem tazminatı işçiler bakımından vazgeçilmez ve tartışılmaz bir haktır. Buna el uzatılması, ortadan kaldırılması ya da daraltılması yönündeki talepler gündeme dahi getirilmemelidir.   “AĞIR VERGİ YÜKÜ DÜŞÜRÜLMELİ”   Asgari ücret birey değil, aile temelinde hesaplanmalı, insana yakışır geçim şartlarını sağlamalıdır. Ücretli çalışanlar üzerindeki ağır vergi yükü düşürülmeli, vergi adaletsizliği giderilmelidir. 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerin sorunları bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Bütün Toplu İş Sözleşmelerde olduğu gibi şu an hali hazırda görüşülmekte olan Kamu Toplu İş Sözleşmelerinin Konfederasyonlarımızın teklifleri dikkate alınarak, herkese insanca yaşayacağı şekilde bir ücret verilmelidir.Engellilerin toplumsal yaşama tam uyum sağlamalarını sağlayacak kanuni ve fiili düzenlemelere hız verilmelidir.İşsizliğin pençesindeki milyonlarca genç için istihdam alanları sağlanmalı, nitelikli eğitim ve meslek edindirme programları desteklenmelidir.Beyin göçü bu ülkenin geleceğini çalmamalı! Gençlerimizin umudu yurt dışında değil, kendi ülkesinde yeşermelidir. Tahrip edilen, yok edilen doğal ortam bizlerin de yok olması demektir. Ekonomik gelişme politikaları, dar bir çevrenin değil, tüm toplumun çıkarına göre belirlenmelidir. Dar çevrelerin kısa sürede elde edecekleri yüksek karlar uğruna, tekrar oluşumu onlarca, belki yüzlerce yıl sürecek doğal kaynakların tahribatına neden olacak uygulamalar kamu erki tarafından engellenmelidir. Tarım alanlarının imara açılması besin kaynaklarımızın ve geleceğimizin yok edilmesidir.TÜRK-İŞ olarak;Bizler artık bu gidişe hep birlikte DUR diyoruz.Biz sosyal adalet, eşitlik ve refah istiyoruz.Biz tüm çalışanlar için insan onuruna yaraşır, yaşama koşulları ve sendikal haklar istiyoruz.”   SEYHAN BELEDİYE BAŞKANI OYA TEKİN DESTEK VERDİ   Türk-İş 4. Bölge Başkanlığınca düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’de katılarak destek verdi. Başkan Tekin, burada yaptığı kısa konuşmada emeğin en yüce değer olduğunu söyledi ve tüm işçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramını, emek ve dayanışma gününü kutladı.   GAZETECİLER DE YOKSULLUĞA KARŞI MEYDANDA! Türkiye Gazeteciler Sendikası Adana Şubesi Başkanı Salim Büyükkaya, “ İşsizlik, güvencesiz çalışma koşulları ve yoksulluğun her yıl daha da arttığı koşullar gazetecileri ve özellikle yerel basın emekçilerini yoksullaştırdı ve işsiz bıraktı” dedi.Türkiye’deki milyonlar gibi gazetecilerin de ekonomik krizin bedelini ağır bir biçimde ödediğini hatırlatan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Adana Şube Başkanı Salim Büyükkaya “Haberini yaptığımız enflasyon artışı, bizlerin cebini de yakıyor. Biz gazeteciler, gerçeği açığa çıkarmak ve onu kamuoyu ile buluşturmak için kavga etmeliyiz, hayat pahalılığı ile değil. Bu sorunları yaşayan bir değil, binlerce kişiyiz. Bu nedenle bir yandan editoryal bağımsızlık mücadelesi verirken diğer yandan adil bir ücret ve çalışma düzeni için çabamızı sürdürüyoruz” diye konuştu. 
Türk-İş 4. Bölge Başkanlığı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarını, olaysız bir şekilde Bayraklı Park’ta gerçekleştirdi. 3 binin üzerinde katılımın hedeflendiği kutlamaya, hava muhalefeti dolayısıyla yaklaşık 2 bin işçi katıldı.

BAŞKAN OYA TEKİN DE ALANDAYDI

Türk-İş 4. Bölge Başkanlığı önünde toplanan işçiler, bağlı bulundukları Sendika Başkan, yöneticiler ve görevliler nezaretinde sloganlar atarak Bayraklı parka kadar yürüdü. Burada halaylar çeken işçiler halklı taleplerini bir kez daha haykırdı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü kutlamalarında herhangi bir taşkınlık yaşanmazken, işçiler halaylarla, 1 Mayıs’ı gönüllerince kutladı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı kutlamada Türk-İş’e Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’de alana gelerek destek verdi.

 

1 MAYIS SADECE BİR TAKVİM GÜNÜ DEĞİLDİR”

Saygı Duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından toplanan kalabalığa seslenen Tür-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar,  “1 Mayıs, emeğin, alın terinin, eşitliğin, özgürlüğün ve dayanışmanın tarihsel simgesidir. 1 Mayıs, biz emekçilerin birleşerek sömürüye, adaletsizliğe, güvencesizliğe ve yoksulluğa karşı sesini yükselttiği gündür.1 Mayıs, işçi sınıfının mücadele ederek elde ettiği kazanımlarıyla, kararlılığıyla, dayanışmasıyla anlamlı kıldığı bir gündür” dedi. Gülnar, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Biz işçiler dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce ayrımı olmaksızın, emek gücüyle yaşam mücadelesi verenler olarak, ortak taleplerimizi yüksek sesle dile getirmek için bugün burada bir kez daha bir araya geldik. Bugün burada olduğu gibi ülkemizin diğer şehirlerinde, dünyanın birçok yerinde, bizlerle aynı kadere sahip arkadaşlarımız, işçiler, emek dostları, hak ve özgürlük talepleriyle alanlardalar.Bizim kaderimiz ortak.Biz, insanca çalışmak veinsanca yaşamak istiyoruz.Taşeronda, güvencesiz, kuralsız çalışmak, ucuz işgücü olmak, iş kazalarında can vermek istemiyoruz.Bizler alın teriyle, haram lokma yemeden yaşam mücadelesi verenleriz. Bizler, tüm insanların refah ve huzur içinde kardeşçe yaşadığı bir dünyayı hayal ediyoruz. Burada “Ekmek, Barış, Özgürlük” sloganıyla bir araya geldik.Ekmeğin hakça bölüşümünün mücadelesini veriyoruz…İşin, ekmeğin olmadığı bir yerde sosyal barışın da olmayacağını biliyoruz.Emeğin baş tacı edildiği, her alanda demokrasinin geçerli olduğu bir düzen istiyoruz.Sorunlara karşı mücadeleyi yükseltmek için tekrar bir aradayız.Kıdem tazminatımıza el uzatılmasına, haksız yere işten çıkarmalara, açlığa ve sefalete mahkûm bırakılmaya, sendikasızlaştırmaya, güvensizleştirmeye çocuklarımızın geleceğinin çalınmasına ve topyekûn hayatımızın karartılmasına karşı alanlardayız.Eşitliği, barışı, kardeşliği ve özgürlüğü ülkemizde ve tüm dünyada egemen kılacak güç bizleriz. Tüm kurum ve kurallarıyla demokrasi, ancak bizlerin mücadelesiyle sağlanabilir.Emekçilerin yüzlerce yıl süren mücadeleler sonunda elde ettiği haklar ellerinden alınmak isteniyor.Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik özelleştiriliyor; sosyal devlet ortadan kaldırılıp yerine paranın egemen olduğu bir düzen kurulmak isteniyor.Denetimsizliği, kuralsızlaştırmayı, esnekleştirmeyi öneren bu politikalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma koşulları, sosyal adalet, eşitlik, kardeşlik, barış ve özgürlük için her zamankinden daha kararlı şekilde mücadele edeceğiz.”

 

“1 MAYIS’TA ALANLARDAN BİR KEZ DAHA SESLENİYORUZ”

 

TÜRK-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar,  daha sonra şöyle devam etti:

“Hukukun üstünlüğü ilkesi, biz emekçilerin sürdürdüğü mücadelenin olmazsa olmazıdır. TÜRK-İŞ olarak bu ilkeye hep sahip çıktık. Bizler, bütün işlemlerin hukuk ve demokrasi içinde yürütülmesinden yanayız. Öncelikle masumiyet karinesine ve hukuki sürece herkes saygılı olmalıdır. Taşeron sorunu işçi statüsünde, sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkı kapsamında bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Kamuda çalışan taşeron işçiler kadroya alınmalıdır. Staj ve çıraklık mağdurlarının emeklilik sorunları çözülmelidir.Kamu kurumlarındaki geçici işçilik uygulaması, güvencesiz istihdamın bir türüdür. Bu koşullarda çalıştırılan işçiler güvenceli şekilde istihdam edilmelidir. İş cinayetlerine dönüşen iş kazaları önlenmelidir.Kayıt dışılık ülkemizin uzun soluklu ekonomik sorunlarından biridir ve hala devam etmektedir. Kayıt dışı sorunu çözülmeli, herkes kayıt altına alınmalıdır.Kıdem tazminatı işçiler bakımından vazgeçilmez ve tartışılmaz bir haktır. Buna el uzatılması, ortadan kaldırılması ya da daraltılması yönündeki talepler gündeme dahi getirilmemelidir.

 

“AĞIR VERGİ YÜKÜ DÜŞÜRÜLMELİ”

 

Asgari ücret birey değil, aile temelinde hesaplanmalı, insana yakışır geçim şartlarını sağlamalıdır.

Ücretli çalışanlar üzerindeki ağır vergi yükü düşürülmeli, vergi adaletsizliği giderilmelidir.

696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerin sorunları bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır.

Bütün Toplu İş Sözleşmelerde olduğu gibi şu an hali hazırda görüşülmekte olan Kamu Toplu İş Sözleşmelerinin Konfederasyonlarımızın teklifleri dikkate alınarak, herkese insanca yaşayacağı şekilde bir ücret verilmelidir.Engellilerin toplumsal yaşama tam uyum sağlamalarını sağlayacak kanuni ve fiili düzenlemelere hız verilmelidir.İşsizliğin pençesindeki milyonlarca genç için istihdam alanları sağlanmalı, nitelikli eğitim ve meslek edindirme programları desteklenmelidir.Beyin göçü bu ülkenin geleceğini çalmamalı! Gençlerimizin umudu yurt dışında değil, kendi ülkesinde yeşermelidir.

Tahrip edilen, yok edilen doğal ortam bizlerin de yok olması demektir. Ekonomik gelişme politikaları, dar bir çevrenin değil, tüm toplumun çıkarına göre belirlenmelidir. Dar çevrelerin kısa sürede elde edecekleri yüksek karlar uğruna, tekrar oluşumu onlarca, belki yüzlerce yıl sürecek doğal kaynakların tahribatına neden olacak uygulamalar kamu erki tarafından engellenmelidir. Tarım alanlarının imara açılması besin kaynaklarımızın ve geleceğimizin yok edilmesidir.TÜRK-İŞ olarak;Bizler artık bu gidişe hep birlikte DUR diyoruz.Biz sosyal adalet, eşitlik ve refah istiyoruz.Biz tüm çalışanlar için insan onuruna yaraşır, yaşama koşulları ve sendikal haklar istiyoruz.”

 

SEYHAN BELEDİYE BAŞKANI OYA TEKİN DESTEK VERDİ

 

Türk-İş 4. Bölge Başkanlığınca düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’de katılarak destek verdi. Başkan Tekin, burada yaptığı kısa konuşmada emeğin en yüce değer olduğunu söyledi ve tüm işçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramını, emek ve dayanışma gününü kutladı.

 

GAZETECİLER DE YOKSULLUĞA KARŞI MEYDANDA!

Türkiye Gazeteciler Sendikası Adana Şubesi Başkanı Salim Büyükkaya, “ İşsizlik, güvencesiz çalışma koşulları ve yoksulluğun her yıl daha da arttığı koşullar gazetecileri ve özellikle yerel basın emekçilerini yoksullaştırdı ve işsiz bıraktı” dedi.Türkiye’deki milyonlar gibi gazetecilerin de ekonomik krizin bedelini ağır bir biçimde ödediğini hatırlatan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Adana Şube Başkanı Salim Büyükkaya “Haberini yaptığımız enflasyon artışı, bizlerin cebini de yakıyor. Biz gazeteciler, gerçeği açığa çıkarmak ve onu kamuoyu ile buluşturmak için kavga etmeliyiz, hayat pahalılığı ile değil. Bu sorunları yaşayan bir değil, binlerce kişiyiz. Bu nedenle bir yandan editoryal bağımsızlık mücadelesi verirken diğer yandan adil bir ücret ve çalışma düzeni için çabamızı sürdürüyoruz” diye konuştu. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.