LGS 2025 sınav sonuçları açıklandığından beri sular kaynamaya devam ediyor. 719 öğrencinin 500 tam puan alması hem kafaları karıştırdı, hem yüzlerce hatta binlerce öğrencinin hevesini kursağında bıraktı. Bir de buna şaibe iddiaları eklendi. Her şey iyice karıştı.
Konuya ilişkin bir yazı kısa süre önce sosyal medyada sayfamda paylamıştım. Bu yığılma ilk kez olmadı, son da olmayacak. Hatta iki sene sonra 2028 yılı itibariyle daha da kötü olacak muhtemelen. Çünkü müfredat değişti ve daha da kolaylaştı. Seçmek daha da zorlaşacak bana göre.
Nitelikli okullarla diğer okullar arasındaki makas da giderek açılınca, yarış her geçen sene daha da kızışıyor. Hoş bu okulları nitelikli yapan en önemli şey seçilmiş öğrenciler aslında. Neyse bu ayrı bir konu, bunu şimdi geçelim.
Geçmiş yıllarda birincilerin sayısı nasılmış, 500 tam puan alanların sayısına bir bakalım:
2018 yılında 18 birinci (500 tam puan)
2019 yılında 565 birinci
2020 yılında 181 birinci
2021 yılında 97 birinci
2022 yılında 193 birinci
2023 yılında 562 birinci (deprem sebebiyle sadece ilk dönem konularından soruldu.)
2024 yılında 352 birinci
2025 yılında 719 birinci
Yani gördüğünüz gibi bu bitmeyecek. Daha önce iki kez beş yüz küsür öğrenci birinci olmuş ama bu kadar yaygara kopmamıştı doğal olarak. Bu sene ikinci ve üçüncü olanların sayısı binlerle ölçülüyor. Bir yanlış veya bir boş yapanlar karalar bağlamış durumda kendilerini başarısız, değersiz ve berbat hissediyorlar. Olabilir mi böyle bir şey? Nasıl ayağa kalkacak bu çocuklar?
Bundan sonra da her yıl bu yaşanacak. Her yıl benzer şeyler konuşulacak eğer bu şekilde devam ederse.
Merkezi sistemle ölçülen sıralama sınavlarında öğrencinin ne yaptığı kadar, diğer öğrencilerin de ne yaptığı ya da ne yapmadığı önemlidir. Seçici bir sınavın soruları zor olmalıdır. Zor soru, içeriği ve niteliği iyi bir müfredattan çıkar ancak.
Mesleğimin ilk yıllarında mevcut matematik müfredatı analitik beceriyi gerçekten ölçer nitelikteydi. Kem konular zengin hem de konuların içeriği zengindi. Hatırlıyorum o zamanlar ÖSS (Üniversiteye giriş 1. Basamak sınavı) matematik sorularıyla, LGS sınavının matematik soruları kafa kafayaydı. Sınavda da 500 tam puan alan öğrenci ya hiç çıkmazdı, ya da bir tane çıkardı. Onunla da tv de röportaj falan yapılırdı. İkinci ve üçüncüler de birer kişi falan olurdu.
Yani en az 50 yıldır lise giriş sınavı yapılıyor bu ülkede, müfredatlar kuşa döndükten sonra kaoslar çıkmaya başladı. Eğitim sisteminde alınan kararlar ve değişimler hep siyasi olmuştur. Siyasi hedeflere kurban gitmiştir değişiklikler ve nesiller.
Kağıt üzerinde matematik başarısını yükseltme çabası olarak görmüşümdür bu müfredat hafifletmesini. Bir de sorgulayan, düşünen, analitik becerisi gelişmiş çözüm üreten nesilleri ve toplumu yönetmek zor olduğu için, yönetimlerin işine pek gelmemiştir beyinleri geliştirmek ve zorlamak.
Peki neler çözüm olabilir? Bunu da başka bir yazı da anlatalım.