SERAY SAYAR LEVENT
Köşe Yazarı
SERAY SAYAR LEVENT
 

Akıl Vereniniz Çok Olsun!

Bazı insanlar vardır; ne zaman başınız sıkışsa, onlar oradadır. Yanınızda mı? Hayır, asla. Ama uzaktan uzağa, güvenli bir mesafeden… Size akıl vermek için hazır ve nazır beklerler. Onlara göre sizin derdiniz bir çay demlemek kadar kolaydır. Üstelik limon da koymuşlardır, afiyetle için. “Ne yap biliyor musun?” Bu cümleyi duyduğunuz anda kaçın. Yoksa farkında olmadan kendinizi, bir hayat koçunun ücretsiz demo seansında bulabilirsiniz. Üstelik danışmanlık alırken “istemediğinizi” söyleme hakkınız da yoktur. Çünkü karşınızdaki kişi sadece akıl veren biri değil, aynı zamanda sizi “sizden daha iyi tanıyan” yüce bir bilgedir!   En fenası bu akıl verenler de eğer yanlışı söylerseniz, bir tonda sizi fırçaladığı gibi aklı kıt muamelesi yapabilirler.   Kendilerini öyle kaptırırlar ki alakaları uzaktan yakından olmamasına rağmen, birden hukukçu olup, kim için akıl veriyorsa onu icralar da mahkemelerde sürüm süründürmeyle tehdit ederken, sağlıkçı olup o aklıyla size en kötü hastalıkları etiketlerler. Anlayacağınız yapay zekâ çıktığından beri akıl verenlerin uzmanlığı da gelişir oldu.   Ne güzel memleket… Mesela işsiz kaldınız diyelim… Hemen gelirler: “Amaaaan, hemen moralini bozma, ben olsam şu an kendi işimi kurmuştum. Küçük bir kafe mesela. Hem kahve içersin hem para kazanırsın.” Sanki kahve makinesiyle birlikte girişim sermayesi de Migros’ta indirimde. Ailenizle sorun mu yaşıyorsunuz? Onlar yine orada: “Sen de biraz alttan alsan, büyüklük sende kalsa ne olur? Hem ailen işte, başka kim var ki şu hayatta?” Yani siz ‘büyüklük’ yaptıkça onlar da minik minik canınızı yemeye devam etsinler, değil mi? Ne güzel çözüm.   Sevgiliniz ya da eşinizden ayrılırsınız!   "Boş ver, unutur gidersin. Ben olsam şimdiye iki kere evlenip boşanmıştım." “Boş ver, takma kafana. Sen daha iyilerine layıksın. Gönlünü eğle biraz, çık gez.”   Bu tavsiyeyi verip ertesi gün eski sevgilisinin Instagram hikâyesinde gizli gizli ağlayan kişiyle aynıdır o.   Ne hoş. Aşkın ruhunu Disney’den, terk edilmeyi YouTube videosundan öğrenmiş gibidir.   Birine âşık oldunuz, olmadı. Ooo, ballı konu! “Boş ver, takma kafana. Ben olsam şimdiye unutur, yenisini bulmuştum. Hem sen daha iyilerine layıksın!” Evet, evet. Aşklar sanki BİM reyonunda. Bugün bitmişse, haftaya "yeni gelenler" arasında olur zaten. En güzeli de hastalıklarda gelir: “Aa tansiyon mu? Benim halamda da var. Limon suyu içiyor, iyi geliyor. Sen de iç.” Tabii ya. Tıp bilimi boşuna var. Limon suyu her şeye çare. Hatta mümkünse mezarlığa da götürelim, belki geri döner birileri. Bu akıl verenler nedense hiçbir zaman kendi hayatlarında “o kadar akıllı” değillerdir. Siz iş ararken o işten çıkmıştır, Siz sevgilinizle kavga ederken o terk edilmiştir, Siz diyetteyken o ikinci lahmacununu bitiriyordur. Siz hoşgörü, insani ilişkilerden bahsederken o karındaşlarına bile kötülük peşindedir. Ama dert sizdeyken… Çözüm onlardadır! Kendileri uygulamazlar, gerek de yoktur zaten; onlar bilge, siz ise sadece “dinlemeniz gereken birisiniz ve hatta azıcıkta akılsız fikirsizsiniz” Bu yüzden canım memleketimin güzel insanı… Ne yaşarsan yaşa, moralin mi bozuk? Kendini kötü mü hissediyorsun? Yalnız mısın? Mutsuz musun? Kararsız mı kaldın? Üzülme. Akıl verenin çok olur. Sen uygulamayı düşünme, nasılsa onlar düşünüyor, senin yerine yaşıyor, hatta senin yerine hata yapıyor (senin hayatında). Bir gün birine "Ne yapayım sence?" diye soracak olursan, bir kez düşün: Bu kişi kendi hayatında ne yapmış? Eğer cevap “oturup sana akıl vermekse”, yüzüne limon sık, tansiyonunu düzeltir.   Çok sevdiğim bir sözle bitirmek isterim “dinime küfür eden Müslüman olsa!” O yüzden sizden akıllı olduğunu iddia eden çokbilmişlerden jet hızıyla uzaklaşmak en kesin çözümken, illa ki derdimi, çayın içine biraz limonla yanına da çekirdekle dinletip çerez yapacağım, diye diretiyorsanız da ne diyeyim “akıl vereniz çok olsun!”   Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!
Ekleme Tarihi: 11 Ağustos 2025 -Pazartesi

Akıl Vereniniz Çok Olsun!


Bazı insanlar vardır; ne zaman başınız sıkışsa, onlar oradadır. Yanınızda mı? Hayır, asla. Ama uzaktan uzağa, güvenli bir mesafeden… Size akıl vermek için hazır ve nazır beklerler. Onlara göre sizin derdiniz bir çay demlemek kadar kolaydır. Üstelik limon da koymuşlardır, afiyetle için.


“Ne yap biliyor musun?”

Bu cümleyi duyduğunuz anda kaçın. Yoksa farkında olmadan kendinizi, bir hayat koçunun ücretsiz demo seansında bulabilirsiniz. Üstelik danışmanlık alırken “istemediğinizi” söyleme hakkınız da yoktur. Çünkü karşınızdaki kişi sadece akıl veren biri değil, aynı zamanda sizi “sizden daha iyi tanıyan” yüce bir bilgedir!

 

En fenası bu akıl verenler de eğer yanlışı söylerseniz, bir tonda sizi fırçaladığı gibi aklı kıt muamelesi yapabilirler.

 

Kendilerini öyle kaptırırlar ki alakaları uzaktan yakından olmamasına rağmen, birden hukukçu olup, kim için akıl veriyorsa onu icralar da mahkemelerde sürüm süründürmeyle tehdit ederken, sağlıkçı olup o aklıyla size en kötü hastalıkları etiketlerler. Anlayacağınız yapay zekâ çıktığından beri akıl verenlerin uzmanlığı da gelişir oldu.

 

Ne güzel memleket…


Mesela işsiz kaldınız diyelim… Hemen gelirler:

“Amaaaan, hemen moralini bozma, ben olsam şu an kendi işimi kurmuştum. Küçük bir kafe mesela. Hem kahve içersin hem para kazanırsın.”

Sanki kahve makinesiyle birlikte girişim sermayesi de Migros’ta indirimde.

Ailenizle sorun mu yaşıyorsunuz? Onlar yine orada:

“Sen de biraz alttan alsan, büyüklük sende kalsa ne olur? Hem ailen işte, başka kim var ki şu hayatta?”

Yani siz ‘büyüklük’ yaptıkça onlar da minik minik canınızı yemeye devam etsinler, değil mi? Ne güzel çözüm.

 

Sevgiliniz ya da eşinizden ayrılırsınız!

 

"Boş ver, unutur gidersin. Ben olsam şimdiye iki kere evlenip boşanmıştım."

“Boş ver, takma kafana. Sen daha iyilerine layıksın. Gönlünü eğle biraz, çık gez.”

 

Bu tavsiyeyi verip ertesi gün eski sevgilisinin Instagram hikâyesinde gizli gizli ağlayan kişiyle aynıdır o.

 

Ne hoş. Aşkın ruhunu Disney’den, terk edilmeyi YouTube videosundan öğrenmiş gibidir.
 


Birine âşık oldunuz, olmadı. Ooo, ballı konu!

“Boş ver, takma kafana. Ben olsam şimdiye unutur, yenisini bulmuştum. Hem sen daha iyilerine layıksın!”

Evet, evet. Aşklar sanki BİM reyonunda. Bugün bitmişse, haftaya "yeni gelenler" arasında olur zaten.

En güzeli de hastalıklarda gelir:

“Aa tansiyon mu? Benim halamda da var. Limon suyu içiyor, iyi geliyor. Sen de iç.”

Tabii ya. Tıp bilimi boşuna var. Limon suyu her şeye çare. Hatta mümkünse mezarlığa da götürelim, belki geri döner birileri.

Bu akıl verenler nedense hiçbir zaman kendi hayatlarında “o kadar akıllı” değillerdir.
Siz iş ararken o işten çıkmıştır,
Siz sevgilinizle kavga ederken o terk edilmiştir,
Siz diyetteyken o ikinci lahmacununu bitiriyordur.

Siz hoşgörü, insani ilişkilerden bahsederken o karındaşlarına bile kötülük peşindedir.

Ama dert sizdeyken… Çözüm onlardadır!
Kendileri uygulamazlar, gerek de yoktur zaten; onlar bilge, siz ise sadece “dinlemeniz gereken birisiniz ve hatta azıcıkta akılsız fikirsizsiniz”

Bu yüzden canım memleketimin güzel insanı…
Ne yaşarsan yaşa, moralin mi bozuk?
Kendini kötü mü hissediyorsun?
Yalnız mısın?
Mutsuz musun?
Kararsız mı kaldın?

Üzülme. Akıl verenin çok olur. Sen uygulamayı düşünme, nasılsa onlar düşünüyor, senin yerine yaşıyor, hatta senin yerine hata yapıyor (senin hayatında).

Bir gün birine "Ne yapayım sence?" diye soracak olursan, bir kez düşün:
Bu kişi kendi hayatında ne yapmış? Eğer cevap “oturup sana akıl vermekse”, yüzüne limon sık, tansiyonunu düzeltir.

 

Çok sevdiğim bir sözle bitirmek isterim “dinime küfür eden Müslüman olsa!” O yüzden sizden akıllı olduğunu iddia eden çokbilmişlerden jet hızıyla uzaklaşmak en kesin çözümken, illa ki derdimi, çayın içine biraz limonla yanına da çekirdekle dinletip çerez yapacağım, diye diretiyorsanız da ne diyeyim “akıl vereniz çok olsun!”

 

Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.